Okumanın Pahalısı

 


Uzun zamandır kitap alışverişi yapmıyordum. Son alışverişim sahaftan ve internetten olmuştu. Gülse Birsel'in yeni kitabının çıktığını duyunca bir kitapçıya  gideyim dedim. Benimde huyumdur kitaplar arasında dolaşırken kendimi kaybedip beğendiğim hepsini almaya çalışırım. Kitapların arkasında da fiyatlar yazmıyordu. Beğendiğim üç taneyi aldım hemencecik. Çok vaktim olmadığından kasaya gittim. Üç kitaba toplamda 600 tl ödedim arkadaşlar. Sayfa sayısı ortalama 200. 600 sayfalık bir kitaba 600 tl gibi düşünün. Kasada hemen tepkimi verdim tabi. Nasıl dedim 3 kitap 600 mü?  Maalesef çok zam geldi diye açıklama yaptılar. Aldım çıktım ve tüm WhatsApp gruplarımdan hemen isyanımı paylaştım. Arkadaşlarım da kızdı tabi bana, neden internetten almadın daha uygun diye. Derdim benim ödediğim para değil ki. Derdim insanların kitaplara ulaşmasının aslında özelliklede gençlere ulaşmasının bu kadar zorlaştırılmasıydı.

Şimdiki gençler neden kitap okumuyor diye kızmayalım artık. Çünkü maalesef alamıyorlar. Kütüphane sayımız zaten yok denecek kadar az ve pek tercih edilmeyen kitaplar ile süslü raflar. Gençlerin onlardan seçip okuduğunu pek zannetmiyorum. E her şehirde güzel kitaplara sahip sahafta bulunmuyor. Çoğu da bir kitaba 200 tl vermek yerine gidip, kahve içmeyi ve kahvesi ile selfie çekmeyi tercih eder. Sonra yarım yamalak Türkçe konuşuyorlar, yazmayı bile beceremiyorlar diye çemkiriyoruz çocuklara. 

Öğrencilere kesinlikle farklı bir indirim uygulanmalı. Hatta yüzde ellisini falan ödemeliler. Ve bence okullarda çoğu kitap örneğin klasikler, çocuklara ücretsiz dağıtılmalı. Okuma oranı yerlerde olan bir ülkede bir de kitaplar bu kadar pahalı olursa, değil gelişmiş medeniyetler seviyesine ulaşmak, taş devrine dönmemiz bile mümkündür.

Kimse nasıl buna ses çıkarmıyor anlamış değilim. Herkes aman okumasınlar falan diye geçiştiriyor mu acaba. Zaten malum birilerinin okumayan, öğrenmeyen gençlik işine gelirde. Ne bileyim eğitim sendikaları vs neden bunu gündem yapmıyor, peşinden gitmiyor. 

Tek derdi youtuber olmak olan bir neslin yetişmesinin en büyük sebeplerinden biride okumamak. Okumayan insan hayal kuramaz. Okumayan insan bir adım sonrasını düşünmekte, plan yapmakta zorlanır ve okumayan insan gerçek insani duyguları anlamakta zorlanır.

Yazdıklarım ve düşündüklerim klişe gelebilir. Ama "ben kitap okumayı sevmem"  yada "hiç kitap okumadım biliyor musun"  cümlelerini o kadar çok duyar oldum ki... Birde o kitap fiyatlarını görünce iyice tepem attı. Zaten okumayı sevmeyen, hızlı tüketmeye alışmış bir nesle, bir de pahalı hatta çoğu gencin yanına yaklaşamayacağı fiyatları koymak ahmaklıktır.

Kitapçı gezmek bile ayrı bir zevktir.  Kitaplara tek tek dokunmak, arkalarını okumak, sayfalarını karıştırmak. Bir tane ararken, başka bir sürüsüyle karşılaşmak. Hatta çalışan görevliler ile kitaplar hakkında sohbet etmek, fikir almak. İnternetten genelde, kitapçıda bulamadıklarımı alıyorum. Hiçte zevk vermiyor. Ama gerçekleri de görmek lazım, evet dükkanlara göre çok daha uyguna satıyorlar ve ikili üçlü alımlarda kampanyalar yapıyorlar. 

Yeri gelmişken söyleyeyim, bazı kitapçılar hediyelik eşya dükkanı gibi. Onu da hiç mi hiç sevmiyorum. Dolaşırken aman değmeyeyim, aman zarar vermeyeyim diye dikkat etmesi ayrı dertken bir de kafa karıştırıyorlar. Kitap ararken bazen kendini süslü püslü kupaların fincanların arasında buluyorsun. Onlara bakanların yarattığı gürültüde cabası...

Zoru ne kadar daha zorlaştırırız diye düşünseler bu kadarını denk getiremezler. Umarım birileri bu fahiş fiyatlara birde bu taraftan bakar da el atar. Yoksa bir kaç seneye gençler tamamen kitaplardan vazgeçecek (vazgeçtirilecekte olabilir).

Herkesin istediği kitaba ulaşabildiği bol okumalı günlere...

Dada



Yorumlar

  1. 200tl yani beş euro kitap başına aşırı ucuz bir fiyat. Normalde burada da pahalıdır kitap, en az 15 Euro civarıdır. Çünkü maliyet uluslararası rakamlarda ve ülke ekonomisi malum. Bu durumda az gelişmiş ülkelerde insanların kitaba ulaşması imkansız hale getirilerek o ülkenin az gelişmişliğinin sürdürülmesi de amaçlanıyor bu kapitalist sistemde elbette :( Bu kadar dışa bağımlı olunca işte bu oluyor, bu da yeni binyılın sömürgeciliği aslında..
    Neyse ki gençlerimiz akıllı, okumak isteyen bir şekilde fırsat yaratır bence. Kütüphaneleri kullanan çok arkadaşım var ve memnunlar. Sahaf ve internet var. Storytel gibi sistemler var ve internetten beleşe indirilen pdf’ler de var :))) Ama sana katılıyorum, okumak bir insan ihtiyacı ve hakkıdır ve ülke ekonomisine ayarlı olmalı fiyatlar :( Gerekirse sosyal devlet buna bir çözüm bulabilir vergileri azaltır, maliyete destek verir STKlarla özellikle genç projelere destek verir ama bizim hükümetin önceliği zaten okuyan düşünen hayal kuran birey değil…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle. Birde kurdan dolayı çoğu şey artık bizde daha uygun gözüküyor : ( Ama asgari ücret ile geçinen bir ailenin, yani 17 bin tl ile çocuklarına değil 3 kitap bir tane bile alması pek mümkün değil :( Kütüphanelerin geneli vasat aslında hatta bazılarında çoğunlukla ders kitabı bulunuyor. Allahtan internet ve sahaflar var. Okumak isteyen çok haklısın bir yolunu buluyor. Ama bu yüksek fiyatlar herkesi soğutuyor :( Tüm dünyanın genel sorunu sanırım...

      Sil
  2. Giderek fakir ülkelere yanaşıyoruz, bütün olanın özeti bu, maalesef. :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle ve çok üzücü bir durum bu :(

      Sil
  3. Ne kadar güzel yazmışsın canım arkadaşım. Çok isterdim gençlerin koşarak gittiği yerlerin kitapçılar olmasını, ya da Londra sokaklarında ki gibi eski kitapevleri bizde de çok kıymetli olsun . Malesef bu son yılların sorunu da değil aslında bayağı bayağı 25 yıl öncesinden gelen sorun belki de son kitap severler bizleriz...ama özendirici şeyler yapılamaz mı? Tabi ki yapılır. Her evde 1 kişiye bile kitap sevdirsek ne mutlu bize...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle canım benim. Bazı şeyler ücretsiz olmalı artık. Mesela kitaplar :)))

      Sil
  4. Kesinlikle öğrencilere, gençlere hatta asgari ücretle çalıştığını belgeleyenlere kitaplar %50 indirimli olmalı. Yoksa bu pahalılıkta kimse o kadar para verip kitap alamaz. Ben yıllardır e-reader kullanıyorum ve kitapları ücretsiz olarak ya da çok cüzi fiyatlar ile internetten indiriyorum ama kızım için her ay 500-700 TL kitap alışverişi yapıyorum. Benim imkanım var yapabiliyorum ama imkanı olmayanlar için zor. Okul ve halk kütüphaneleri bir çözüm olabilir. Yeni çıkan kitaplar olmasa da klasikler bulunuyor. Yeni çıkan kitapları da okuduktan sonra kütüphaneye bağışlamayı alışkanlık haline getirmek gerekli aslında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle, bir de kütüphane sayısı artmalı. İçinde de işi bilen aslında okumakla ilgili insanlar çalışmalı :)

      Sil
  5. Kitap almadan da olmuyor. Pdf okuyamıyorum. Parmaklarım kağıda değmek zorunda. Ne yapacaz bilemiyorum. :/

    YanıtlaSil
  6. Sarayımızda kitapla bir alakası olmayan, diplomasını bir türlü göremediğimiz bir şahıs oturduğu sürece, eski kitap alışverişlerimizi unutalım lütfen, ya da şükredelim, çünkü bunlar iyi günlerimiz. Kütüphane sayısı artıyor hiç endişe olmasın, önemli olan o kütüphanelerde olan kitapların niteliği ve yönetiminin kimin elinde olduğu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artıyor mu, eğer öyleyse harika bir gelişme bu. Ve söylediğinde çok haklısın çünkü ülkemizde ciddi manada "nitelik" sorunu bulunuyor :)

      Sil
  7. yyabancı yeni romanlar 500 TL olduuu :)

    YanıtlaSil
  8. "Tek derdi youtuber olmak olan..."

    Ekleme yapayım: "Tek derdi halay çekerek, göbek atarak, şarkılara eşlik ederek, artist gibi yürüyerek video çekip ünlenmek olan..."

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar