Heybem


Zaman nasılda uuuuvvv diye akıp geçiyor bazen. Öyle şeyler üst üste geliyor ki. Hangi zamanda ne yaşamıştı, unutuveriyor insan. Fark ettim ki ben anlarımı telefonumla çektiğim fotoğraflar ile takip ediyorum çoğu zaman. Mesela bugün blog yazmaya karar verdim ve açtım galerimi resimlerime baktım direkt.Çünkü fotoğraf çekip anları kaydetmeyi seven birisiyim. Sosyal medyada paylaşmıyorum çoğunu ama her anımı resmediyorum. Son gezilerimde ise makinemi yanımda götürdüm. Birazcık profesyonel çekim yapayım dedim. (lol)

Aslında hep bahsediyorum çok yoğunum diye ama gerçekten çok yoğundum. Baya bir seyahat edildi diyebilirim. Uzun zamandır görmek istediğim yerleri gördüm. Bol bol okuma yaptım. Müzik dinledim, film izledim, hatta dizi bile bitirdim. Bazılarımız resmen dünyaya kötü insanlar ile mücadele etmeye gelmiş gibiyiz. Bende yine öyle bir mücadele verdim. Aslında sizinle yarışmayan birini yenemezsiniz derler. Çok da haklıdırlar. Ama işte herkesin kendine yakıştığını yaptığı olaylara şahit olduk. (lol) Yani o kadar akışa ve o kadar relax kalmaya bıraktım ki kendimi o kadar olur. Kötü insanları değiştiremezsiniz. Bazen sadece izlersiniz. Hatta böyle çekirdek-kola ikilisi ile bile seyredebilirsiniz. O kadar akıştaydık, o kadar.  Herkes kendine yakışanı yapar ve söyler. Yalanlar uzar gider ve her yalan sahibin ayağına dolanır. Bir kere söylenen bir yalanda, arkasını alamadığınız yalanlar silsilesini doğururmuş. (bunu da yeni öğrendim, 200 yalana kadar gidiyordu sanırım) Neyse...

Uzun zamandır Bozcada'ya gitmek isterdim. Hatta birkaç sene önce niyet edilmişti, sonra saçma sapan bir şeyden dolayı  vazgeçilmişti. Dedim haydi yola...Önce güzel Edremit'e uğrandı. Meşhur Adatepe köyü ziyaret edildi. Assos ve Athena tapınağında güneşin ve manzaranın tadı çıkarıldı. Behramkale'de leziz şeyler tadıldı. Güzel boğaz manzarası hafızaya kazındı. Gelmişken Truva antik kentine uğranmazsa olmaz deyip, antik kentte ziyaret edildi. Sonra Bozcaada'da adı gezisi yapıldı. Ayazma'da buzzzz gibi suda eller ayaklar uyuşana kadar yüzüldü.Ben böyle soğuk bir su bilmiyorum,net! Ahhh o sokaklar ve lavantalı-ada üzümlü dondurma... O reçeller... Gökçe ada'ya da gidildi. Şirin köyler dolaşıldı. Damla sakızlı leziz muhallebi tadıldı. Tabiki Kefaloz'da yüzüldü.Çanakkale akşamları doyasıya tadıldı. Günler geceler dolu dolu geçirildi. Geyikli hafızaya not edildi ve sadece orası için bir tatil planlandı. Bol bol fotoğraf çekildi. Akışın tadına sonuna kadar varıldı.



Bir ara Bursa ziyareti yapıldı. Bir gece Şile'de muazzam doğanın zevkine varıldı. Miss gibi hava iki gün, iyi geldi... İki hafta sonu Beyoğlu'nun gecelerinin ve sabahlarının tadına varıldı. Üniversite zamanları özlendi. Eski mekanlarda kadehler tokuşturuldu. 


Casa Botter

Markiz'in önünde uzun uzun durdum ve neden kapalı böyle bir mekan diye kederlendim resmen...



Bol bol havuza girildi. En çok bronzlaştığım sene olabilir hatta. Rengim uzun süre açılmayacak gibi. Maslak Kasrı ziyaret edildi. Limon bahçesine hayran kalındı. Dostlar ve kız kardeşler ile buluşuldu. Hatta en yenisi bugündü. Bol bebekli bol kahkahalı-kahveli-kalorili gün geçirildi.


İşin özü zaman ve anlar doyasıya dolu geçti, geçiyor. Buraya yazamadığım maceralar ise cabası:) Akışta olmak huzur verdi. 

Bir çok yeni şey öğrendim. Muazzam bir eğitim almaya başladım. İnsan psikolojisi hakkında hayret verici şeyler öğreniyorum. Hoca en son hiçbir olayı kişiselleştirmeyin dediğinde resmen aydınlandım. Kişilerin tüm davranışları içerisindeki yaşattıkları duyguların yansımasıymış. Ayna nöronların işlevi,davranışların analizi...muazzam bilgiler ve insanlar kattım heybeme. 

Shakespeare okumaya başladım. Şuan beşinci kitabımı bitirmek üzereyim. İki tanesini bir günde havuz başında, bir tanesini de yolda bitirdim. Elimden bırakamıyorum. Satırlarda, şiirsellikte ve tespitlerde kayboluyorum. Nasıl yazdın bee adam diyorum her satırda. Onu ayrı bir yazıda detaylandıracağım aslında. Anlatmak, altını çizdiklerimi de paylaşmak  kendime de kaydetmek istiyorum.

Bol kaşınmalı da bir dönemdi bu arada. Adatepe'de ne olduğunu bilmediğim bir şey ısırdı. Ben sinek zannettim ama değildi sanırım. Kocaman şişti, dayanılmaz derecede kaşındı. Devasa bir kızarıklık halinde bacağıma yayıldı. İlaç vs aldım ama fayda etmedi. Sonra morarmaya başladı. Yani günler geçti üstünden daha yeni iyileşmeye başladı. Bu arada sekiz farklı yerden (kaç kere saydım) sivri sinek ısırdı.(bir mekanın bahçesinde) Gece kaşıntıdan uyuyamadığım zamanlar oldu. Çok tatlıyım,ondan ısırıyor:)(lol) Geyik oldu benim ısırılmalarım resmen. Şükür ki şuan sinek vs yok piyasada. Sinek kovucularun kokusundan tiksindiğim için süremiyorum ama seneye kesin kullanacağım kesin!

The Morning Show 3. sezon başladı. Uzun zamandır heyecanla bekliyordum. İzlemeye başladım.

Dün akşam arkadaşım eşi ile Yıldız Tilbe konserine gitti. Bir sürü video atmış bize. Ahh orada olmak istedim. Nasılda konser çekiyor canım yahuuu. Hoplaya zıplaya oynamam lazım :)  

Eeee benim mevsimim, sonbaharım, eylülüm gelmiş. Ben zevklenmeyeyim de kim zevklensin yahu. Sabah serin, akşam serin bir öğlen sıcak. Tam benlik :) 

Zaman işte böyle akışta-hızda ve dolu geçiyor sevgili blog. Öğreniyor, tecrübe ediyorum. Haberlerden bile haberim yok :)  Açıp bakmıyorum :)

Aslında bir sürü fotoğraf çektim ama hepsini mümkün değil paylaşamam. Video halinde paylaşıyorum kısa kısa :)

Shakespeare sözü ile yazımı sonlandırıyorum ve akışta kalmanın güzelliğini diliyorum.

Dada


 

Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Düşünceleri değiştirmek öyle kolay olmuyor. O da zaman alıyor. Heybenizi o kadar doldurmuşsunuz ki, maşAllah bereketinden taşıyor. Güzel, keyifli ve zevkli bir paylaşımdı. Devamını dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bereketli mi :) Ne hoş :) Çok teşekkür ederim. Sevgiler.

      Sil
  2. Valla yazı aktı gitti, bir çoklarını tüm hayatına sığdıramayacağı hoşlukları okumak güzeldi, iyi geldi... Okur keyif aldı ve finalde, "e daha ne olsun" dedi:)

    YanıtlaSil
  3. ne güzeeel, bayılarak okudum. bebekken kızıma lavanta yağı sürüyordum sineklere karşı, saf bulabilirsen tavsiye edeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seneye kesin bir şeyler kullanmam lazım :) Çoook teşekkür ederim :)

      Sil
  4. BAHARLARI ÇOK SEVERİM AMA BAHARLAR BANA HEP HASTALIK GETİRİR

    YanıtlaSil
  5. O zaman sana sivrisinek için şu alttakini önererek hayatını kurtarıyorum. Çocuklara da kullanılabilen tamamen doğal içerikli ve yerli bir ürün kendisi. Kokusu da limonlu çok hoş ve fresh ve yapış yapış bir iz de bırakmıyor.

    Ve ne de güzel gezmişsin beh maşallah sana. :)

    https://www.trendyol.com/incia/vucut-koruyucu-sprey-dogal-krem-100-ml-p-5854004

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa çok teşekkür ederim. Kesinlikle bakacağım bu ürüne :)

      Sil
  6. akışta kalmak iyi geliyor:) ne güzel yerler gezmişsin..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Akışta kalmak gibisi yok vallahi.Değişik bir dinginlik. :)

      Sil
  7. bozcaada ülkemizin en güzel yerlerinden ve türkiye gibi değil orası :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle. Ama çok kalabalık ve fazlaca araç var. :)

      Sil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar