Akıp Giden Anlar

 

İki haftadır yazmıyormuşum, yeni fark ettim. O kadar yoğundum ki, size anlatamam. Tam bayram öncesi işler çok yoğun, sürekli bir koşturmacanın içindeyiz. Zaman nasıl hızlı geçiyor asla anlamıyorum. Daha öncede yazmıştım bu sene çok fazla düğün var diye. İlkine çok az kaldı ve ben daha ne giyeceğime karar veremedim. Evlenecek olan arkadaşımıza sürpriz bekarlığa veda partisi yaptık. Fakat kendisi annesinin mesajlarını okuduğu için ufaktan anlamış. Hiç çaktırmamış olmamıza rağmen, yakalanmışız haberimiz yok. Olsun, yinede çok keyifli geçti. Uzun zamandır bir araya gelemiyorduk, bolca kahkahalı ve tıkınmalı bir akşam geçirdik. Düğünde bolca göbek atmak için sözleştik.

Uzun zamandır İstanbul Modern'e gitmek istiyordum. Aslında şehirde sürekli dolaşıyorum ama hep bir iş koşturmacası olduğu için nerede ne var bakamıyorum. Sayfalarda gezinirken de sürekli karşıma çıkıyordu. Havada güzel olunca vın vın.Değişik bir Kadıköy-Beyoğlu turu oldu. Nuri Bilge Ceylan'ın fotoğraf sergisi en merak ettiklerimdendi. Galata Port kocaman kocaman bir alana kurulmuş.İçeride ne ararsan mevcut en bolu da turist. Temalı sergilerde özellikle kadınların sergiledikleri çok aşırı ilgimi çekti. Bundan sonra takibimde. 

Murat Yerdekalmazer'in çok başarılı bir takım atölyesine katıldım. Çok güzel takım çalışmaları yaptık. 20 adet çubuk makarna ile kule dikip üzerine de marshmallow dikmeye çalıştık, aşırı eğlenceliydi. Bu bir yarışmaydı ve kazanan ekip bizimki oldu. Sonra sohbetler, kişilik analizler vs yaptık. İletişim konusunda boşluklarımın olduğunu fark etmem için faydalı oldu. Çünkü ne demişler "insanlar konuşa konuşa..."

Ve evet iletişim çok önemli,özellikle yetişkinler için. Hepimiz medenice konuşarak anlaşabiliriz. Bu iş hayatında da , özel hayatta da geçerli. Susmak, biriktirmek, gizli bir kine dönüştürmek manasız. İletişime geçtiğinde bir anlıyorsun ki, hiçbir şey sandığın gibi değilmiş. Ben artık öyle yapıyorum. Baktığında susmanın en çok zararını bir müddet sonra en çok da susan görüyor. Ve yine yaşadıklarımdan yola çıkarak. Kimseye numara yapmayın,bahaneler üretmeyin. Mış gibi davranmayın. Herkes amacın ne olduğunu pek tabi biliyor,sizde biliyorsunuz...

İçtiğim şeyleri fotoğraflamaya başladım. Bir yerde paylaşmıyorum çoğunu, buraya saklıyorum :)

Tıkınmalar :)

Valeria 3. sezon gelmiş Netflix'e. Pek sarmadı ama bitereceğim, çok az kaldı. İlk sezonu en iyisiydi bence. Sevilen dizilerin yeni sezonları bir bir geliyor, merakla beklediğim güzel işler var. Disney'e de güzel diziler gelmiş. Valeria bitince birine başlayacağım.

90'lar kıyafet modasına takıldım bu sıralar. Diana'yı zaten çok seviyorum. Ama 90'lar sokak modası ve müzikleri, hatta filmleri ayrı bir güzel yahu. Yeni moda olan şeyleri sevmiyorum ve asla takip etmiyorum. Herkesle aynı olmak, aynı giyinmek, aynı şeyleri dinleyip,izlemek aşırı sıkıcı geliyor bana. Ruhum aykırı yahu. Özgünlük daha zevkli. Neyi beğeniyorsam, neyi yakıştırıyorsam onu kullanmayı tercih ediyorum.

Sosyal medyaya seçimden sonra pek bakmıyorum açıkçası. Değişik bir soğuma ve balon gibi geliyor artık.Her kafadan bir ses çıkıyor, kimse kimseyi dinlemiyor, sadece yargılıyor. Neden böyleyiz anlamaya çalışan asla yok, kendini eleştiren asla yok. Herkes kendi evreninde haklı.Tüm olanların özeti olacak güzel bir podcast dinledim. Sevgili Evrim Kuran'ın o naif sesi ve anlatımı ile çoğu şeyi kavramaya başladım.Aşağıya bırakıyorum.

https://open.spotify.com/episode/0YyoCGvBG6ToLDWyfYKoEf?si=23d66df6984e494a

Havalar nasıl böyle yahu. Geçen gece çakan şimşeklerden ve gök gürültüsünden çok etkilendim. Uyumayı en en en sevdiğim havalardan. Isınmayan havalar biraz üzüyor tabi ama sanırım bir ısınınca da fena kavuracak gibi.

Yine yoğun bir hafta beni bekliyor. Aslında taslakta yazılarım var ama biraz daha düzenleme yapıp öyle paylaşmak istiyorum. 

Sevgiler.

Dada