İyi mi Doğru mu?


Son zamanlarda en yakınlarım ile tartıştığım bir konu var. Hatta tartışmayı bile ben başlatıyorum.

Bazı insanların, başkalarına karşı anlamsızca iyilik içinde olma çabası beni rahatsız ediyor. Ve bende diyorum ki "şu hayatta iyi insan olmak mı yoksa doğru insan olmak mı önemli?".

İyilik karşılık beklemeden yapılır ama her iyiliğin altında gizli, hatta sinsi bir çıkar varmış gibi gelir bana. Aman ben iyi olayım, aman bana laf gelmesin, Allah bilir, sen görme boş ver... Ve yaptıklarını düşündükleri  iyilikleri bu tarz cümleler ile de  bütünleştirmeye çalışırlar. Karşısındaki ne kadar kötü ve çıkarcı olursa olsun, her zaman kıt-a dur halinde olumlu cevap verirler. Bende zamanında öyleydim ve keskin bir biçimde vazgeçtim. Çünkü bana zarar veriyordu.Hiçbir insanın huyu sen ona iyi davrandın, hatasını söylemedin, görmezden geldin diye değişmiyor. Kişi eninde sonunda arsız bir pervasızlıkla eylemlerine devam ediyor. Belki olması gerektiğinden fazla olumlu dönüş verdiğimiz için kötülük bile ediyor olabiliriz. Her insan haddini ve sınırını bilmelidir. Bu söylediğim olumlu bir davranış ve olumsuz bir davranış içinde geçerlidir. Hatta kimse siz mükemmel iyisiniz diye size madalya takmayacaktır. Klişe ama o kadar gerçek ki. İnsanların yanlış yaptığına,  siz tepkinizi olması gerektiği gibi vermezseniz  tam anlamıyla yanlarına "kar" kalır. Burada tabi cezadan bahsetmiyorum o çok başka bir konu. Ama  olması gereken gayet de mantıklı bir tepki var. Örneğin; hayır! 

Hayır diyememek, kırmamak için evet ile cevaplamak karşısındakini başlı başına bir problem. Bunun altında yatan esas sebebin "ya karşımdaki hayır diye cevap verdiğimde beni sevmezse, ya da benim bir durumum olduğunda o da bana hayır diyemesin,ya da benimde yaptıklarım gizlensin."  Bakın aslında burada gizli bir çıkar konusu mevcut. Hayır ile cevaplanması gereken bir şey varsa "hayır"dır.

Doğruluk ile iyilik işte bu ince çizgide ayrılıyor. Evet dediğim için mi iyi bir insanım, yoksa dürüstçe hayır diye cevap verdiğim için mi iyi bir insanım? Bence kesinlikle ikincisi. 

Karşındakine ne kadar çok evet dersen, senden bir o kadar çok daha evet bekleyecektir ve sen ilk hayırını istemeyerek de olsa söylemek zorunda kaldığında,tüm evetlerin çöp kovasını tehlikeli atık ibaresi ile boylayacaktır.

Ve yine işin iki yüzlülük kısmı. Tüm evetlerini istemeyerek sunduğu için kendini mutsuz ve tatmin olmamış hissedecektir. Beyninde evirip çevirecek, belki başkalarına memnuniyetsizliğini fısıldayacaktır. E hani Allah bilsin di? 

Ve eninde sonunda tüm iyiliklerin dibi göründüğünde ve hiçbir karşılık alınmadığında, çöken pişmanlıkla birlikte gelen isyan. Bu dip işte aslında en büyük kötülüğü kendine yapmış olmanın ödülü, sevgili arkadaşım...

İnsan önce kendini tatmin ve memnun etmeli. İyi olacağım diye yapay kanatlarla çevresine enerjisini harcamamalı. Kendini diğerlerinden sonra gören bir kişi ne kadar iyi olabilir ki? İkarus gibi güneşe kanatlanıp, sonrada onları küle dönüştürmenin anlamı var mı? Kendine zarar vermek kötülük değil mi?



Doğru olan ama hep doğru olan asıl iyidir benimde gözümde. Doğruları savunan, kendine dürüstlükten bir yol döşemiş insan muazzam bir tatmin duygusu yaşar. Çünkü yapaylık yoktur, kendine biçilmiş bir zarar,pişmanlık ve iç huzursuzluk yoktur. Nasıl zevkli bir yol. Haksızlığa karşı dilini kullanan, susmayan, kendi değerinin farkında olan, kimseye zarar vermeyen(sözlü veya başka türlü), sevgisini kendinde doldurmuş ve taşıran...

Doğan Cüceloğlu dinliyorum birkaç zamandır. Öyle güzel söylemiş, öyle naif açıklamış ki. Üç kısa video bırakıyorum aşağıya. 

İlk video aslında annelerimiz değil mi? Annelerimiz hep bize başkalarını kırmamayı öğretti. Ama "sakın başkasının size kırmasına müsaade etmeyin" demeyi unuttu. İyilik zannetti ama bence istemeden de olsa bu durum iyilik olarak bize dönmedi, olmadı. İkinci video ise yazının özeti gibi. Bahsettiği bencillik değil ama önce kendine olan saygısından dolayı "hayır" demeyi öğrenmeli insan.Üçüncü video ise başkalarının iyiliği için veya kişisel huzursuzluklarını engellemek için yapılan iyiliğe denk geliyor.Bu ki sonunda en çok can yakanı...







Kendini sevmek, doğru olmak ve hakkını savunmak, gerektiğinde susmamak kötülük değildir. Kendine biçtiğin değer ve en büyük iyiliktir. Ve o kadar eminim ki,sen kendine ne kadar dürüstsen, çevrene de o kadar iyi ve doğru olacaksın.


Dada

Yorumlar

  1. Bu son zamanlarda benim de düşündüğüm bir konu. Bazen insanlar kırılmasın diye yaptıklarını görmezden gelerek iyi olmuyoruz aksine ne düşünüyorsak onu söylemeliyiz açık olmalıyız. Bir de herkesle arasını iyi tutmaya çalışanlar var bu da bana hiç samimi gelmiyor, herkesle iyi olamazsın ve herkesle fikirlerimiz de aynı olamaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle aynı fikirdeyim. Her şeyin fazlası zarar.

      Sil
  2. hem doğru hem iyi olsak olmuyomuuu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğu zaman hem doğru hem de "iyi" olamazsın. Doğru söyleyince birilerini rahatsız edersin ve "kötü" olursun. Diyelim ki arkadaşın elbise almış ya da saçını kestirmiş/boyatmış; bir heves herkese gösteriyor. Ama olmamış, bir şekilde bir yeri uymamış, iyi durmuyor. Hadi söyle ve "iyi" ol. En iyi ihtimalle güle güle kullan deyip sessiz kalır çoğu kimse. Burda bahsettiğim "iyi" ve "kötü" aslında gerçek anlamda iyi ve kötü değil tabi, sadece insanların düşünceleri.

      Sil
    2. Diyelim ki arkadaşın bir iş için yardım istedi ama hiç içinden gelmiyor o işi yapmak. Uygun bir bahane bulmadan "Hayır" diyecek pek fazla insan yok maalesef. Hadi oldu da "Hayır" dedin, arkadaşın çaktırmasa bile içinden "Kırk yılda bir işimiz düştü, yardım istedik, onda da hayır dedi" diye düşünecek büyük olasılıkla. Şimdi "Ben öyle yapmam." diyenler çıkacak tabi ki ama istisnalar kaideyi bozmaz.

      Sil
    3. İşte bu düşünceler ile yapılan her şey bana iyiliği sorgulatıyor ve gerek var mı diyorum. Saçını beğenmediğime "senin zevkin ama benim tarzım değil diye fikrimi belirtip, susarım. Ama mesela harika, on numara, müthişşin diyemem :)
      İkisini dengede tutmak zor. Ama neyi neden yaptğını bilirsen, o da bir çözüm olabilir. Teşekkür ederim yorum için :)

      Sil
    4. Ben de kesinlikle beğenmediğim / onaylamadığım halde "Muhteşem / Harika / Çok iyi yapmışsın." vb. diyemem. Kırmadan, üzmeden anlatmaya çalışırım fikrimi. Ama işin sonunda genelde "kötü" olan ben olurum. Olsun n'apalım, Hayat böyle :)

      Sil
    5. Bende işin sonunda onların gözünde kötü oluyorum ama aslında doğru söyleyerek ona hiçte kötülük yapmış olmuyorum :)

      Sil
  3. Herşey gibi bunu da dengede tutmalı. Vıcık vıcık iyi olmaya çalışan insanlar beni de sinir ediyor. Olağan akışında gerçeklesmeli iyilik de.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar