Nasıl Bir Şehir



Bu hafta, Dada kız Kadıköylü idi. Pazartesi hariç orada çalıştım. Yolum bir tık uzasa da, içine karıştığım insanlar bana yolu hiç düşündürmedi. Çok tatlı, dünya komiği ve iyisi, hatta böyle bazen bu kızın kanatları nerede yahu diye düşündüğüm biri ile çalışıyorum. Harika bir ikili olduk. Projemizin deadline'ı bu ay sonu. Yani kaldı son iki gün. Dün bir ön sunum yaptık, içimiz daha rahat. Bir kaç şey daha ekleyip salı günü teslim edeceğiz. Gururluyum, mutluyum..Şükür! 



(Bilgisayara bakmaktan gözlerim yanınca, yürüyüşe çıktığım zaman ki manzaram )

                                                     

Kadıköy'de çalışmak çok havalı :) Öğle yemeklerimizi Küff diye bir mekanda yiyoruz, Bahariye'de. Müdavimi olduğum lezzetleri ve bir ekibi var. Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nin biraz yanında kalıyor.Bu şehrin farklı bir havası var. Oldum olası severim ama son iki haftadır bir fiil orada olduğum için neden sevdiğimi daha iyi anlıyorum. Bir kere insanlar (esnaf) samimi ve güler yüzlü.Her görüşten ve tarzdan insan var. Bazı mekanlar podyum gibi. Hep bir hareketi var, hiç durmuyor. Kahvaltıya gittiğimiz yer ise baya eski bir mekan Kovan Fırın ama Şekerci Cafer Erol'un yanındaki. Üst katındaki duvar da bulunan desen beni alıp başka yerlere sürüklüyor. İçinde sabah telaşın aldırmadan insanlar, çalışıyor, sohbet ediyor, bulmaca çözüyor, kitap okuyor, çalışıyor...Hatta biri vardı ki kitap okuyan,kalbimi çaldı çaldı. Bir yandan ağzıma bir şeyler atıyorum ama gözüm hep onda. Yaşlı delikanlı dedim ben ona, adını bilmiyorum soramadım. Diğer sabahlarda bekledim gelsin diye yakalayamadım. İnsan hiç mi kafasını kaldırıp bir etrafına bakmaz, bakmadı. Kendine bir sistem kurmuş, kitabını ve not defterini açmış. Kitabını düzeneğine yerleştirmiş, diğer elinde kalemi altını çizerek ve ağzından kelimeler dökülerek şevkle okuyordu.Ahhh ne güzel manzaraydı bir bilseniz. Yaşlılık böyle keyifli olur sanırım. Eğer bu hafta denk gelirsem, yanına gidip tanışacağım.Aşağıya yüzünü kapatarak onu bırakıyorum, belki size de hayaller kurdurur. Minik bir çay evinde ısmarlama kivi bile içtim :)



Hafta başı can arkadaşım ve annesini misafir ettik evimizde. Resmen ailecek hasret giderdik. Diyeti o gün biraz bozdum,çünkü annem harika bir aşçı ve resmen açık büfe ziyafet verdi.Bebekler nerede biz orada peşlerinden koşsak da, bir arada olmak gibisi yok. 

Uykusuz dergisi de son sayısı ile veda etti bize. O kadar kızgın ve üzgünüm ki. Benim bazamın altında Penguen arşivi vardır, abartısız. Her sayısının müptelasıydım ve koşa koşa almaya gider, bir çırpıda da okurdum. Penguen bittiğinde de çok üzülmüştüm. Mizahı, ama kaliteli mizahı bitirdik. Mizahın izahı olmaz ama bizim büyükler mizahı resmen izah ettirdiler. Ne söyleyeyim. Şanslıydık onları okuma fırsatı bulduğumuz için...

Veeee Şekerci Cafer Erol kendini sevgililer günü konsepti ile süslemiiiişşş. Birilerini götürmek şart oldu :)  Ben yine kafelerde oturup okuyorum, etrafımı arada dinlemek zorunda kalıyorum. İki kadın vardı yanımda ama baya dibimdelerdi. Onlar yüzünden bir müddet okuduğuma odaklanamadım.İki iş arkadaşı anladığım kadarı ile. Biri diğerine kendini zorla sevdirmeye çalışıyordu, ama zorla. Ben bile tuhaf hissettim. Sigaralar alıp, dolabına falan bırakamıyormuş. Diğeri diyor ki "alma benim sigaram var, ne gerek var" diğeri de " aaa çok mu sigaran var, çook mu" .  Kadının alma diye söylemesinin altındaki metni bile anlamıyor. Belli ki diğeri onunla bir sebepten arkadaşlık etmek istemiyor ama kırılmasına da gönlü razı olmuyor. Kibarca da davetine gelmiş. Ama diğer kadın kıskanç, kadının çevresini bile sorguluyor. Tuhafıma, hatta aşırı tuhafıma gitti.Keşke davetini kabul etmeseydin be kadın diye geçirdim içinden. Çünkü kıramadıklarımız yüzünden , yeri geliyor en çok kırılan ve yıpranan biz oluyoruz. Aşırı iyilik insanı yorar, yoruyor. 


Çok hoş değil mi ama :)


Havalar çok soğuk. Bugün arkadaşımla sahilde yürüyelim diye plan yapmıştık ama vazgeçtik. Dışarı çıkılacak gibi değil. Kar geliyor herhalde. (hevesli )

Güzel de haberler aldım bu hafta. O yüzden böyle farklı bir hafifliğim var. Beklediğim bir şeydi ama bu kadar da değildi, şükürler olsun gerçekleşti. Mevlana ne  güzel söylemiş " Sabret ki her şey hissettiğin gibi olsun.Sabret ki her şey gönlünce olsun." 


Çok sabrettim 2022 yılında. İnsanlar beni yılın son günlerine kadar sınadı. İçimden çığlıklar attım, oturdum ağladım sebepsizce. Göz yaşlarımı en yakınım bile görmedi, bilmedi. Kendim sildim  ama içimden "sabır geçecek, ne geçmedi ki" dedim. Düştüğümü sandım, meğer daha güçlenmek içinmiş, anladım. Her düştüğümde ellerimi yere daha sağlam basarak kalktım ve olabildiğince fırladım. Hiç isyan etmedim "neden ben" demedim. Yalnız olmadığımı bildim. Ben dedim, burada bu anda bunu yaşıyorum. Ama aynı benim gibi biri, başka bir yerde bunun geçeceğini biliyor.

Olmadığım biri gibi davranmadım, davranmayacağım. İnsanların absürd hallerine ve laflarına bile takılmayacak kadar eminim çoğu şeyden. Yol bana öğretti. Yol çok şey öğretir. Ve ben hep yoldayım.

Yine sabredeceğim, yine sınanacağım biliyorum. Ama artık eminim, geçecek ve ben daha da güçleneceğim. 

Dada



Yorumlar

  1. Çok keyifli bir hem inceleme, gözlem hem de iç dökme yazısıydı. Okurken, her şeyin bu kadar farkında olmana şaşırdım ve çok memnun oldum. Kadıköy' de dolaşman hatıralarımı canlandırdı. <3
    Yaşanan her şey hayrına olsun dilerim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar yakındı ki masalar, onlara ister istemez dinlemek zorunda kaldım :) Kadıköy çok hoş :)

      Sil
  2. Kadıköy çok güzel, orada olmayı özledim :) Her sıkıntının arka kapısı çiçekli bir bahçeye açıldı şimdiye kadar, bundan sonra niye olmasın?:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle sabır çok zor ama ödülü muhteşem :)

      Sil
  3. Bayıldım! Sanki ben de seninle yürüdüm, oturdum, izledim :)

    YanıtlaSil
  4. Ne güzel bir yazı. İki aydır falan Kadıköy'e gitmedim. Bu yazıyla anladım ki bir ziyaret zamanı gelmiş:)
    Bilhassa 2022'nin son çeyreği herkesi fena sıktı. 2023'ün gelişiyle birlikte birçok kişinin ani ve güzel haberler aldığına, işlerini yoluna koyduğuna tanık oluyorum. Hepimiz için çok daha iyileri gelsin dilerim. Keyfin daim olsun. Bu enerjiyle aynen devam:)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. 2022 yılı yordu ve kırdı bazı yerlerimizi. Şükür ki yaralar iyileşiyor :)

      Sil
  5. Bende çok sevdim :) Çok teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  6. Yaşlı delikanlıyı merak ettim:))) Gelişmeler olursa paylaşırsan sevinirim. İnsanlar seni neyle sınadılar 2022'de. Ortak bir yön var mıydı? İşim gereği orası dikkatimi çekti. Tekrar eden döngüler varsa oraya bir bakmak lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşlı delikanlıyı bir daha göremedim, muhtemelen saatlerimizi uyuşmadı :) İnsanlar beni yordu çünkü sevdiğim birinin hatırına, çok seviyesiz ve yakışıksız hatta psikolojik olduğunu düşündüğüm böyle yani hem komik, hem küçük hesap olan absürd ötesi bir olaya ses çıkarmadım. Ki benim böyle bir olaya ses çıkarmamam mümkün değildir beni bilen bilir. Sonra zaman geçin işin gerçek yüzü çıktı ortaya ve rahatladım. Ama o ara baya bir yıprandım. Haksızlığa ve bencilliğe hiç tahammülüm yok. Ben özgürüm diye dolanıp başkasının özgürlüklerine karışanlara hele hiç tahammülüm yok. Ama var böyle insanlar. Hepsini havale ettim Allah'a. O benden daha iyi bilir yapacağını. Vicdanım rahat şükürler olsun. Tekrar eden bir olay değil, çünkü benle alakalı bile değil. Kişinin direk şahsı ile alakalı. :)

      Sil
  7. Ne keyifli bir yazı idi, şevkle kitap okuyan amca ile tanışırsan haber et bak merakta kaldım. Şu Cafer Erol'a artk bir gitmek bana da şart oldu gibi. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gitmedin mi daha:) Muhakkak uğra :) Tanışamadım ama elbet bir gün denk geleceğiz :)

      Sil
  8. uykusuz evet yaa üzücü :) kadıköy bahariye filan tabiiii mutlu eden yerleer :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar