Eylül'e Veda



Normalde eylül ayının başında yazmak vardı aklımda ama bir türlü beceremedim. Yazmakta içinden gelme meselesi. Bazen sadece okumak istiyorum, bazense sadece yazmak. Bloğu ilk açtığım zamanlar içimden yazmak gelmediğinde, zorlardım kendimi. Zaman geçtikten sonra “yazma” denilen eylemin içinden gelerek, isteyerek yapılması gerektiğini anladım. Bloğumun amacıda bu zaten. Kendime ait bir dünyamın olması isteği. Zamanı sınırı olmayan kendimi özgür hissedebildiğim, benim olan bir alan. Şimdi ise özlediğimi fark ederek ve yoğun istekle yazıyorum.

 

Geldi de gidiyor benim sevgili eylül ayım. Hafif rüzgarlar, dışarı çıkarken üstüne ek bir kıyafet alma hissi, aman hava serin hadi evde film izleyelim, ah bu kitaplarımda beni bekliyor hemen hepsini okumalıyım arzusu, soğuktan sıcağa geçilen kahve tatları,yol boyunca görsel şölen sunan yeşilden kahverengine dönmeye başlayan koca gövdeli ağaçların yaprakları, deniz kenarında  durmuş onun maviliğini izlerken kıyaya vuran dalgaların huzurlu sesi, havanın erken kararmaya başlaması ile tetiklenen evdeki sıcak yemeğe hızla yetişme telaşı…

 

Yukarıda biraz romantik bir eylül ayı konsepti oluşturdum ama inanın ay başı geldiği gibi ben bu moda sokuyorum kendimi. Bilmiyorum kış çocuğu olmamdan mıdır nedir, yaza o kadar hayran değilim. Tatillerimi bile eylül ayında planlarım genellikle. Ve bu sene yine aynısı yaptım, attım kendimi canım Datça’ma. Ah nasıl özlemişim o denizinin berrak ve buyurganlığını. İnsanın hiç canı istemese bile o muhteşem suyu görünce girmeden yapamaz.

 



Bol bol yüzdüm, müthiş mezeler tattım,dolusuna bira içtim, çok hoş insanlar ile tanıştım, şahane  şekilde güneşi uğurlayan bir antik kentte geceyi selamladım,eski şehirden el emeği takılar satın aldım… Huzurlandım, dinlendim ve kilo aldım. (lol)


 



Bir keresinde beni uzaktan tanıyan birisi “sen hayatın tadını almayı bilen ve seven bir kadınsın” demişti. Şimdi yazdıklarımı şöyle bir okudum da, sanırım öyleyim. Yani hayata gelmişsek, seçilmişsek yada kendimizi zorla seçtirmişsek,onun hakkını vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Böyle “vur patlasın çal oynasın amaaan dünya yansın banane” değil anlatmak istediğim. Küçük keyifler, kendini iyi ve huzurlu hissettirecek alışkanlıklar. Yazmakta bunlardan birini oluşturuyor.






Her insan kendini neyin iyi hissettirdiğini bilir ama çoğusu bu iyi hissi kendinde hak görmez.Alışkanlıktan olabilir, karakter veya yetiştirilmekle de alakalı olabilir. Ama kendimize hak ettiğimizi vermedikten sonra nefes almanın bile ne anlamı var ki…

 

Güzel bir müzikte dans etmek, lezzetli bir yemeği tadına vararak yemek, içinde kendini kaybettiğin bir kitabı okumak, kahkahalarca güldüğün filmi tekrar tekrar izlemek, sevdiğin insanın elini tutarak hiç konuşmadan ay ışığı altında yürüyüş yapmak, tutkunu olduğun kahveni bitirmek istemezcesine yavaş yavaş içmek.

 

O kadar çok şey yazabilirim ki. Ve hiç biride maddi olarak yüklü şeyler değil. Aslında hepsi kendine ait oluşturduğun anlar o kadar.Kimseciklerden bir şey beklemeye gerek yok. Kendi kendine salt kalbin ve bedeninle de huzurlu anlar var edilebilir sadece bu.

 

Hiçbir şey yapmamakta yorar insanı, hem de en çok o yorar. Kendin için bir şey yap güzel insan. Saçını açtı diye altı kurşunla katledilen İran’lı kadın kardeşin için savur saçlarını özgürce karanlıklara ve aydınlat onları sadece kendini severek ve var olarak.

 

Hoş geldin eylül ve hoş git. Bize serin özgürlükler bırakarak git..

 

Dada

 

 

 

Yorumlar

  1. son fotoğraf harika!

    hayattan zevk almalı insan :)

    YanıtlaSil
  2. Kendinden kaynaklı mutluluk, mutlulukların en güzeli değilse ne? <3

    YanıtlaSil
  3. gezmek yüzmek yemek eveet hayatın tadını çıkarmak en güzeli :)

    YanıtlaSil
  4. O kadar güzel yazmışsın, anlatmışsın ki... Fotoğraflar da şahane!
    O ufak keyifler olmadan ne anlamı var yaşamanın! Keyfimiz bol olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Bol bol keyfimiz olsun:)

      Sil
  5. Senenin bütün ayları Eylül-Ekim olsa, sanırım itiraz etmezdim:)

    YanıtlaSil
  6. Yaaa bu yorum çok mutlu etti beni... çok teşekkür ederim 🧡

    YanıtlaSil
  7. Mis... yaz bitti bir kez daha...
    Ekim de bitti işte :)

    YanıtlaSil
  8. Bende bendeee :) Çok teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar