Mayıs





Mayıs geldi çattı işte. 2022 yılını çok hızlı yaşıyoruz sanki. Ya da ben baya hızlı giriş yaptım.

Gereksiz ve ne olduğu belli olmayan olaylar yaşayıp her şerde vardır bir hayır diye düşünüp kendi tarafıma döndürdüm rüzgarı. Bazı şeyleri o kadar hızlı ve seri yaptım ki. Geçen gün yolculuk yaparken “Sevgili Dada bunların hepsini bu yıl mı yaşadın sen yahu” diye tebessüm ettim kendi kendime.

 

Ruhun henüz kirlenmemişse hayatı kendi lehine çevirmeyi başarıyorsun. Ruhu çürüyen insanları gördüm son bir yılda. Öyle çürümüşler ki bir müddet vakit geçirdikten sonra kokusundan duramıyorsunuz. Çürük de bilirsiniz yan yana fazla kalınca ister istemez size de bulaşır. Bu sebepten ötürü hızla uzaklaşmak lazım ruhu çürüyen insanlardan.

 

Havaların mis ama mis gibi olması ise insanın içini de engellenemez bir neşe dolduruyor. Kıpır kıpır yerinde duramayan çocuklar gibi ruhum. Sürekli bir yerlere gitmek, gökyüzüne bakmak, çiçekleri izlemek geliyor içimden.

 

Son zamanlarda baya yoğun geçti günlerim. Bir güne hem bitirme sınavı hem de benim için çok değerli bir duruma vesile olacak bir sunum gerçekleştirdim. Stresi ve günlerce hazırlanması beni çok yordu. Havalarda güzel olunca hemen kendimi karşıya attım. Benim için karşı İstanbul’un Avrupa yakası kısmı. Nedense o tarafta kendimi daha özgür hissediyorum. Baharı bence en güzel Gülhane karşılamış. O çiçekler ne kadar muhteşemler. İzlemeye doyamadım. Filtresiz paylaşıyorum, renklerin muazzamlığına bakar mısınız?






En son Topkap’ı Sarayına gittiğimizde Harem bölümüne girmemiştik. Bu sefer özellikle harem bölümünü gezdik. O kocaman odalardan birinde devasa bir ayna vardı. Yeni nesil bizler hemen ellerimizde telefonlar ile aynadan kendi aksimizi resmettik. Gezi bitiminde dönerken yine o aynalı bölümden geçtik,o an gerçekten kendime baktım. Bu devasa aynaya hangi kadınlar baktı, üzgündü, mutluydu, umutsuzdu, karmakarışıktı belki kafası ama bir adama güzel görünmek zorunda olduğu için o aynaya nasılda inatla baktı. Aynaların hafızası olsa keşke….

 

Kursum sonunda bitti ama bende bittim. Artık iyice yorulmuştum. Biraz dinleneceğim,  sonrasında ise başka planlarım var bakalım. Yaz geliyor biraz eğlence vakti. Blu Tv de Bonkis 2. sezonu bitirdim.Gerçekçi ve komik bir iş. Çıtır çerez 20 dk bölümler, tavsiye ederim. Ama başka bir diziye başladım ki efsane bir iş. Downton Abbey İki haftada 3. sezona geçtim o da bitmek üzere. Sınıf ayrımını, aristokrasinin çöküşünü, savaşın devrimleri ve teknolojiyi nasıl tetiklediğini muazzam işlemişler. Ve bence verdiği en büyük mesaj;

“Değişime direnmek nafile, değişmezsen silinirsin.” Tavsiye ederim, izlemesi çok keyifli.

 

İnci Aral okumayı çok severim.Kitapçı gezerken hiç görmediğim bir kitabına denk geldim. Gölgede Kırk Derece. Birkaç günde bitirdim. İçinde can alıcı öyküler var. Yine özellikle kadınların okumasını tavsiye ederim. Nedense kadın yazarlar  bana daha yakın geliyor. Fark ettim ki bu ayrımı podcast dinlerken de yapıyormuşum. Listem kadınların ürettiği kanallarla dolu. Daha çok üretsinler daha çok dinleyeyim oh!

 

Bülent Ortaçgil’in Denize Doğru şarkısına sardım son bir haftadır. Dön başa onu dinliyor, iş yaparken kendi kendime mırıldanıyorum. Sözlerini bırakıyorum, linki de. Umarım seversiniz ve neden dön başa dinlediğimi anlarsınız.

"Çözdüm her şey çok basit
Denize doğru üç beş dakika yeter
Derdimi anlatmaya
Zaten çoğu şeyi değmez çok konuşmaya
Denize doğru, denize doğru
Düşlerimde bile kaçtım denize doğru
Aslında kaçmak değil sevgiye koşmak
Sessizdiler ama çoktular
Biraz deli biraz çocuktular
Denize doğru, denize doğru
Kolunu kaptıranlara çare bulunmaz
Yaşam bizden hızlı beklesen olmaz
Kararımı çoktan verdim
Denize doğru, denize doğru
Gülmez çünkü hiç bilmez dertleri ağır
Bütün kapılar çalınır ama bilgeler sağır
Mışlar mişler ne demişler burada bulamamışlar
Denize doğru, denize doğru
Gittim çünkü eskittim kentin sokaklarını
Kimsenin umurunda değil suratlar soğuk
Ardımda çok şey bırakmadım
Kalanları da almadım
Denize doğru, denize doğru
Adını düşürenlere üzülsen değmez
Sesini kaybedenlerin br şarkısı olmaz
Kararımı çoktan verdim
Denize doğru, denize doğru, denize doğru"

Denize Doğru dinlemek için tık.

Sevgiler,
Dada

Yorumlar

  1. Ne kadar canlı ve ferah bir yazı bu dadasu, önünde sanırım çok güzel bir bahar ve yaz dönemi var ve keyfini çıkartıyorsun, bize de buradan okuyup sevinmek düşüyor, ne güzel :) Başarılar, bol şans projelerinde ayrıca!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim bende bazı şeyler için sabırsızlanıyorum:)

      Sil
  2. Kadınlar daha güzel üretiyor sanki diyesim geldi ama çok sevdiğim bazı erkeklere haksızlık olacak :) Bazı insanlar çok güzel üretiyor diyeyim, son tahlilde kalbimden geçen böyle çünkü :) Yazın çok hoştu, eline sağlık, paylaştığın için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Bazı kadınlar çok çok iyi ama:)

      Sil
  3. gülhane yani emirgan gibi olmuş desene :) ay yaz tatil gezmek seversin sen eveeet :)

    YanıtlaSil
  4. Gezilerini keyifle takip ettim:) Güzel ve dolu dolu geçen bir mayıs diliyorum:)

    YanıtlaSil
  5. Şarkıyı durmadan dinliyorum durmadan... :)

    YanıtlaSil
  6. ayyy emirgan gülhane vee laleleer gelincikleeer :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar