Günlük 26 (Yılın Sonu Gelirken)

 

Pinterest

Merhabalar,

 

Bayadır günlük tarzı yazmamıştım.

 

Her şey olması gerektiği gibi oluyor aslında. Hayat yolunu bulan durgun bir su gibi usul usul akıyor. Bende o suyla birlikte yolda çıkanları önüme katmadan arkamda bırakarak, yol almaya devam ediyorum.Yorgunum ama tatlı bir yorgunluk. Yıl bitiyor. Koca bir yılı nasıl devirdik yine diye düşünüyorum. Malum ülke gündemine yetişmek mümkün olmuyor. Sürekli birileri bir şeyler zırvalıyor ve üstüne tonlarca açıklama ile yorum geliyor. Bazen twitter a girmek istemiyorum. O kadar saçma,o kadar çağ dışı şeyler konuşuyoruz ki hayrete düşüyorum. Artan pahalılık mı, ülkenin ekonomisinin dibi görmesi mi, siyasilerin uygunsuz yazışmaları mı, yolsuzluk mu,vahşice katledilmeye devam edilen kadınlar mı, ve kadına hiç durmadan şiddet uygulayan hanzolara verilen ödüller mi… Ne ararsan var mübarek. Beynim kaynıyor.

Kendimle ilgileneyim başka şeye bakmayayım diyorum ama o kadar duyarsız olamıyorum. Olsam bile her şey o kadar gözümüzün önünde gerçekleşiyor ki. Üzülüyorum ve artık toparlanmalıyız diye umut ediyorum.

 

Zamanımı işe giderek ders çalışarak ve spor yaparak geçiriyorum genelde. Geçe hafta ise deli gibi ders çalıştım. Okul bu sene bitsin istiyorum. O kadar çok okuma yapmışım ki en sonunda gözüme kan oturdu. Daha yeni iyileşti hatta. Ama en sevdiğim ve en verimli çalıştığım derslerimi çok güzel notlar ile geçtim. Finaller ise Ocak ayında onlara kısa zamana sokmadan çalışmaya başlayacağım. Yoksa pert oluyorum.

 

Kursumun son kuru başladı. Dün ilk dersime katıldım. Özlemişim İngilizce konuşmayı. Bu kur yabancı öğretmen var sadece ve asla Türkçe konuşturmuyor, çok da iyi yapıyor. İki ay devam edecek. Umarım bu kuru da başarı ile bitirip belgemi alırım. Sonrasında ise Fransızca öğrenmek istiyorum. İlber Ortaylı’nın da tavsiye ile ne kadar çok dil öğrenirsem o kadar iyi.

 

Sporuma her akşam devam etmeye çalışıyorum. Çünkü bir kere aksatırsam devamı kopuyor.

Tanrılar Okulu kitabını aldım. O kadar içine çekti ki beni anlatamam. Hatta bir gece okumaya o kadar sarmışım rüyamda alemden aleme geziyordur. Baya güzel bir kitap.

 

Laca Case De Papel bitti. Ama sağlam bitti. Böyle dur duraksız izledim.Ve Amazon Prime üyeliği satın aldım. Çok sağlam filmler var. Zamanın Çarkı diye kitap uyarlaması fantastik bir diziye başladım. O da muazzam bir iş. Her hafta cuma günü bir bölüm yayınlanıyor. Tavsiye ederim.

 

Geçen hafta, hayatımda ilk defa kadınlar matinesine katıldım. Nasıl eğlendim anlatamam size. Rumeli Orhan-Kemal kardeşlerin programıydı. Muazzam eğlendiriyorlar. Bir saniye oynamadan duramadık.Alkolsüz bir eğlenceydi ama biz gizlice votka soktuk,doldurduk bardakları bir güzel içtik. Sadece annem ve benim çevrem yirmi kişiydik. Kalabalık olunca eğlence daha bir zevkli oluyor.Ama en çok annem eğlendi.Bundan sonra olanlara da katılmayı düşünüyoruz.

 

Yılda bittiği için işler de yoğun bu aralar. Onda da bir sürü karmaşa vs oldu. Ama sabırla her birini çözüyorum.

 

Aslında yıl sonu yazısı da yazacağım ama bu sene bize en çok sabır etmeyi öğretti diye düşünmeden duramıyorum. Önümüze öyle şeyler geldi ki hem ülkece hem de kişisel. Hepsine dişlerimizi sıka sıka sabır etmeyi öğrendik. Sabrın sonunda ışık olduğunu da fark ettik. Sabır etmek, beklemek çok zor, yıpratıcı. Ama her sabrın sonu güzel bence. Şimdi de sabrediyoruz ve biliyorum ki her şey çok güzel olacak.

 

Sevgiyle kalın.

 

Dada