Abla Kavramı ve Biz


Pinterest

Abla olmak nedir, nasıl hissettirir insana? Bunu düşündüm bugün, uzun uzun…

 

Ben anne-baba-abla-abi-kardeş gibi terimlere çok fazla anlam yüklememek gerektiğini düşünenlerdenim.”Annesin sen bunu yap, ablasın böyle davran, ama o senin kardeşin…” tarzında klişeleşmiş kalıpların, bu terimleri gereksiz yere kutsallaştırdığını düşünüyorum.İnsan nasıl hissediyorsa öyle davranmalı.Yani kanından, canından bir parça  var diye her türlü fedakarlığı yapmak zorunda olmamalı kimse. Aslında “zorunda” hissetmemeli.İnsan kardeşini sevmeyebilir, anlaşamayabilir, birlikte vakit geçirmek istemeyebilir. Bence bunlar gayet normal. Herkes farklı karakterlere ve huylara sahip olarak büyüyor.Kimse aynı karında büyüdü diye birbiri ile iyi anlaşmak veya her şeyine katlanmak zorunda değil.Bu durumun tam tersi de olabilir. İnsan kardeşlerini çok sevebilir, harika anlaşabilir, ayrılmaz ikili olabilir,annesi gibi hissedebilir.Canı-ciğeri her şeyi olabilir.Onun için tüm fedakarlıkları yapabilir.Ama bunu kardeş vs olduğu için değil, ona gerçekten sevgi beslediği için yapmalıdır bence.

 

Bilmiyorum bazı şeylere çok fazla anlam yükleyip, o şeyin esas anlamını da çürütüyoruz diye düşünüyorum. Hepsinin temeli gerçek sevgi olmalı, başka sebepler araya girmemeli. O zaman inanıyorum işte…

 

Ben kardeşlerimin annesi gibi hissediyorum.Neden böyle hissettiğimi de uzun uzun düşündükten sonra buldum.

 

Biz üç kardeşiz. En büyüğü benim ama aramızda yaş farkı fazla yok.İki kız, en küçüğümüz ise erkek. Aramızda çoğu insanın imrendiği çok kuvvetli bir bağ var. Birlikte büyüdük, birlikte öğrendik. Annem çalışan annelerden. Çalışan annenin çocuğu olmak, aramızın bu kadar iyi olmasında büyük bir etken. Çünkü biz, birbirimize sahip çıkmayı küçükken öğrendik. En küçük kardeşimi biz okula gittiğimizde, bakıcısına bırakırken ve o hüngür hüngür ağlarken, yol boyunca biz de ağladık.

Okuldan geldiğimizde annemizin akşamdan hazırladığı yemekleri birlikte masumca yedik. Annemiz işten gelsin de bize Haylayf bisküvi getirsin diye yolunu birlikte gözledik. (O bisküviyi nasıl yerdik ama) Koşarken düştük, yaralarımızı birlikte tedavi ettik. Annemiz işten yorgun gelecek hadi sürpriz yapalım dedik, birlikte o çocuk hevesimizle harika sofralar kurduk.Aynı okullara gittik, teneffüsler de birbirimizin sınıfına geldik, arkadaşlarımızla tanıştık.Hatta onları bile kardeşimiz benimsedik. Hayaller kurduk, oyunlar oynadık. Ama birbirimize hiç mızıkçılık yapmadık.Koruduk, kolladık, savunduk. Birimiz yaramazlık yapınca, diğerimiz üstlendi.İnanın bunlar gerçekten oldu. Nostaljik, romantik bir bağ bizimkisi…Yazsam daha da yazarım. Ama başta da söylediğim gibi annemizin çalışan bir anne olması en büyük etken. Ailemiz bizi sevgiyle yetiştirdi. Her durumda önce sevgi dedi. Annem sevgi meleği bir kadın.Çocuklara-bebeklere aşık, sevmediği yada sevgi besleyemediği hiçbir şey yok. Onun bu sevgi dolu halleri tabi ki de bize de yansıdı. Babamız ise,babacan bir baba. Ama tabi ki küçükken babadan çekinme durumunu biz de yaşadık. Ama kısıtlayan, sorgulayan biri asla değil. Sakin ve soğuk kanlı.

Tadını dün gibi hatırladığım bisküvi


Ben ise 9 yaşında iki küçük kardeşine karşı, annecilik görevini üstlenen abla. O yüzden belki de bir tırnak içinde olması gereken ablalardan değilim. Çok başka seviyorum onları.Kendimden önce onlar geliyor.Fedakarlık falan değil. Aynı hisleri onlarda bana karşı besliyor. Sevgimiz karşılıklı.Kocaman insanlar olduk ama hala güreş yaparız evde. Kıskançlık, kin, hırs, SIR…bu tür duygularımız yok. Sadece sevgi…abla-kardeş değil, çok kuvvetli bir sevgi. Ve sonsuz saygı. Her zaman yanında olduğumuza dair sarsılmaz güven.Hayattaki en büyük şansım onlara sahip olmak.

 

Ahhh çok duygulandım.Onlar söz konusu olunca susmuyorum. Hani bazı anneler (bakınız;benim ki) çocuklarını öve öve bitiremez ve gına gelir ya. Bende öyle, bu konu da saatlerce susmam. Överim, severim, tekrar överim, tekrar severim.

 

Ablalık mı, annelik mi hissettiğim bilmiyorum. Ama kimseyi sevmediğim kadar onları sevdiğimi biliyorum. Kalıba sokup sınırlamak istemiyorum.Ucu bucağı olmayan bir duygu seli. Ahhh şükürler olsun, sükürler olsun, şükürler olsun….

 

Sevgiyle kalın.

 

DADA

Yorumlar

  1. Ben de bazı olguların kutsallaştırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Her anne-baba aynı olmuyor, iyi öğretmen var, kötüsü de var, doktorlar da aynı şekilde vs. Örnek çok. Ama benim de ne mutlu ki kardeşimle aram çok iyidir:) Gülümseyerek okudum yazıyı. Beraber nice güzel yıllar diliyorum sizlere:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şanslıyız o zaman :) Çok teşekkür ederim :)

      Sil
  2. Ben de ablamı çok severim. Aramızda iki yaş var. Ama tıpkı senin tarif ettiğin gibi ablam bana hep hamilik yaptı. Beni korudu, oyunlarda yerime "ebe" bile olurdu. Bizim jenerasyonda büyük kardeşler daha bir anaç, daha bir vericiydi sanki. Sevgiler, selamlar :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın..Her jenerasyon farklı bir sevgi algısı ile büyüyor. Biz şanslı olanlardandık :)

      Sil
  3. Aynı şekilde ben de ablayım iki kardeşim var ama bizim yaş farkımız baya büyük. Ama ben zamanında benden bir sonrakiyle çok ayrı tutulduğum ve her şeyde ben suçlandığım için hala aramı bir türlü düzeltemiyorum onunla. Sevmesine seviyorum ama tahammül edemiyorum, o kadar yara almışım ki zamanında. Olur olmaz yerlerde intikam alma dürtülerim baş gösteriyor yeniden ve kendimi aileden soyutladım bu yüzden. Ama 2 numarayı tam da dediğin gibi anne gibi seviyorum öyle böyle değil resmen yaşama sebebim gibi bir şey <3 Allah eksikliklerini vermesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benimde bahsettiğim tam da bu. Herkesi sırf kavramlar yüzünden iyi anlaşmak yada iyi anlaşıyormuş gibi yapmak zorunda olmamalıyız. Sınırsız ve sorgusuz olmalı.Sevgiler.

      Sil
  4. Dünden beri yorum bırakmaya çalışan azimli ama başarısız vatandaş benim. Haydi bu sefer inşallah...
    Çok ama çok şanslısınız vallahi, Allah devamını da versin. Benimkiler kedi ve köpek gibi kavga halindeler hatta bir yerde okudum çocukken çok kavga eden ilerde iyi anlaşır çok bağlı olur diye :)))) şimdi aklım karıştı senin yazdıklarından sonra.
    Fakat şaka bir yana ben annenizi tebrik etmek istiyorum çünkü hakikaten işten gelip çocuklara sevgiyle yaklaşabilmek ciddi bir "level" bence, ben başaramayabiliyorum.. Bence bunun sırrı kendisinin sevgi vermesi, bu sayede siz de sevgi dolu ortamda sevgi aldığınız için vermeyi doğal bularak büyümüşsünüz.. Acaba annenizin böyle sevgi dolu ve mutlu olmasını sağlayan nedenler neydi.. İşin sırrı tam o noktada diye düşündüm ve heyecanlandım birden. Bir sorar mısınız ona mutluluk nedir, insan nasıl mutlu olur falan diye, çok merak ettim gerçekten :) Hem anne hem çalışan hem yorgun hem yine de mutlu yani nasıl oluyor hepimize anlatsın ne olur....
    Çok sevgiler
    Not. Benim de eşimin de kardeşi yok ama pek eksikliğini de duymadık büyürken. Ama büyüdükten sonra özellikle de çocuklarım olduktan sonra çok duydum ben, eşim hala duymuyor :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bütün yaz sizi takip ettim, sizin gibi bir anneleri olduğu için onlarda çok şanslılar. Bilinçli anneye sahip olmak harika bir şey :)
      Ve anneme sordummm :)
      Annem hayatı yaşamayı seven,şen şakrak bir Trakya insanı. Hayattaki enerjisini sevgiden ve çalışmaktan alıyor. Boş duramıyor ve asla pes etmiyor. Küçüklüğünde ailesinde zor şeyler yaşamış bir kadın bir de. Dedem çok tatlı şu an ama gençken çok despot bir babaymış. Alt kattan, üst kata çıkartmazmış, baya kısıtlarmış. Zor aile nedir çok iyi biliyor o yüzden. Öyle söylüyor.Bizimde öyle bir ortam da yetişmemizi istemedi. Birde genç annelerden. 19 yaşında beni almış kucağına. Arkadaş gibi büyüdük,aslında birlikte büyüdük. Her gün kendini keşfeden birisi. Onun hakkında da yazacağım blogda. Ama bu unsurlar birleşince yorulmadan seven ve enerjisi olan bir kadın çıkmış ortaya :)

      Sil
  5. Aynen öyle. Bazı şeylerin temelinde sadece sevgi olmalı. Zorunluklar, mış gibi yapmalar bana çok bayağı geliyor.Bu konuda şanslı olmak büyük lütuf :)

    YanıtlaSil
  6. Ben ablayım. En büyük torun benim. Kardeşim yok maalesef ama kuzenlerim var. Kardeşim olmamasından mıdır bilemiyorum hepsine çok anaç davranıyorum. Kalbimin yakınlarında bir yerde bir merhamet taşı var sanki ve içinde sevgi, saygı, fedakarlık vb. bulunduruyor galiba. Vallahi bilemiyorum.
    Ama abla olmayı çok seviyorum. Her ne kadar bazen çileden çıkartılsamda. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel ailelerde abla olmak harika bir şey :)

      Sil
  7. bizi de duygulandırdın yaa ablaların en annesiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama ablaların en annesi ne güzel oldu ya :)

      Sil
  8. Bizde abimle 5 yaş fark ve o yaş farkı 40 a gelinceye kadar hiç kapanmadı :) Tabi her ikimizinde lise ve sonrasında yatılı okullarda olmamız, farklı şehirlerde çalışmamız büyük etken oldu ama o sevgi bağı farklı bir şey 🙏☺️ Yeni yeni arkadaş olmaya, beraber takılmaya başladık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman yeni kurduğunuz bağ harika ötesi olsun dileyelim ki inanıyorum öyle olacaktır. :)

      Sil
  9. Ben ablası olan bir kardeşim ama abla rolü üstlendim gençlikten sonra. İlk paragrafa ben de katılıyorum. Hiç gereği yok kutsallaştırmanın. Sonradan kendi seçip de hayatımıza kattığımız insanlar bilakis daha değerli olabiliyor.

    Size imrendim, nazarlar değmesin ve kardeşliğinizin tadını sonsuza kadar çıkarın. :) <3

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar