Sosyal Medya Hakkında


                                Pinterest



Sosyal medyadan çok korkuyorum.  Evet bunu açık yüreklilikle söylüyorum ki çok korkuyorum. 
Herkesin yargısız infaz yapması, istediğine istediğini, istediği biçimde söylüyor olması beni artık çok korkutuyor.

Gerçekten buna hakkımız var mı?
İnsanlar hakkında sürekli yorum yapmaya, işlerine burnumuzu sokmaya hakkımız var mı?
Bunu hangi cesaret ve güç ile yapıyoruz. 

Geçen ay iki büyük olay yaşandı bu durum ile ilgili. Birincisi; iki küçük çocuğun anneleri ve üvey  babaları tarafından cinsel istismara uğradığı ve para karşılığı kullandırıldığı yönündeydi. Twitter  da haberi okur okumaz kan beynime sıçradı. İsyan ettim, öfkelendim, aklım almadı, vicdanım çok zedelendi vs. Bunun üzerine tüm sosyal medya hesaplarımdan o aileye ve o çocuklara bunları yaşatanlara isyan etmeye başladım. Başlatılan imza kampanyalarını paylaştım. Bir kaç gün sonra çocukların annesi belgeleri ile açıklama yaptı. Yanlış yapıyorsunuz dedi. Acaba mı dedim. Ve yine bir kaç gün sonra bir gazeteci çocukların psikologları ile görüştü o da belgeleri yayımladı ve o da aslında böyle bir durum olmadığı ispat etti. 
Şimdi ben bunların hepsini defalarca okudum. Belkide kendimi haklı çıkarma çabası ile bir açık aradım ama yoktu.

Bunun üzerine inanın günlerce düşündüm. Ben neden böyle bir insanım. Neden olayların iç yüzünü bilmeden sırf dışarıdan iğrenç gözüküyor diye öyle olması gerektiğine inanıyorum. Neden burnumu soktum. Bununla ilgilenen kurumlar var zaten diye beynimi kurcaladım durdum. Ve vazgeçtim. Gerçekleştiği kesin bir sekilde ispatlanmamış durumlar hakkında asla yorum yapmamaya ve olaya müdahil olmamaya karar verdim. 

Çünkü benim ve benim gibi çoğumuzun bir dakika da yazdığı şeyler,  olayları yaşayan kişilerin hayatlarını o kadar etkiliyor ki. Sırf ben burdayım benim de düşüncem ve fikrim var demek için bir insanın hayatını çıkmaza sokmaya hakkım yok.
Ona bu insafsızlığı yapmaya hakkım yok.
Sadece bu olay üzerine değil. Başka gündem olan durumlar içinde geçerli. Kimsenin gerçekten ne yaşadığını bilemeyiz. Biz sadece bize sunulan kısmını görüyoruz ve onun üstünden ahkam kesmeye başlıyoruz. Ya öncesinde olanlar veya sonrasında olacaklar.

İnsanlar hata yapar, büyük yanlışlarda yapar.
Kişilerin yaptıkları bireysel hatalarını toplum olarak yargılamak ne kadar doğru?

İnsan olmak bunu mu gerektiriyor? 

Mesela geçen haftalarda Müge Anlı da yaşanan olay gibi. Günlerce sosyal medya da kızı katil ilan ettiler.  Ama sonrasında masum olduğu çıktı ortaya. Hadi diyelim ki konu başka. Ama ispat edilmemiş. İspat edilmemiş bir olay hakkkında yorum yapmak etik midir? Bence değildir.Dün bir market çalışanı bir kadına indirimde hijyenik ped olduğunu söylediği için kadının eşi tarafından yumruklandı. Akabinde sosyal medyada mağdur olan çalışana köklü firma tarafından yüksel mevkide iş teklif edildiği yazıldı.  Bende çok sevinerek bu haberi sayfamda paylaştım. Bugün o firma yaptığı açıklama ile öyle bir iş teklifinde bulunmadığını  belirtti.

Bakınız karalama ve iftira yada kötü haber dışında bizi mutlu edecek haberlede asparagas çıkıyor. Ve bu yazıyı yazmama sebep olan isyan da işte tam olarak  budur.

Sosyal medya bize sürekli yalan haber pompalıyor. Bizde yeme üşüşen balıklar gibi o yalan haberler etrafına üşüşüyoruz. Ve burada kârlı çıkan yemleyen kişi oluyor genelde. Etkileşimi,takipci sayısı vs artıyor. 

Bunu bazı güvenilir saydığım haber siteleri de çok yapıyor. Mesela başlık atmışlar "Şok şok şok aşılanan insanlara virüs bu etkiyi yaratıyor. "  Eyvah eyvah diye tıklıyorsun haberi ve daha okumaya başladığın anda saçma sapan düzmece bir şey olduğunu anlıyorsun.
Şimdi bu habere itibar edip aşı olmaktan vazgeçecek  bir sürü insan var. Veya bu haberi okuyup, aşı olanlara üstüne bin katıp pazarlayacak olan var. Birbirine dolanıp duran bir kördüğüm. Her gün düğümlere yenisini ekliyoruz. 
Bu düğümden kurtulmanın tek yolu ya ipi keseceksin,ya da ipi yakacaksın. 

Sosyal medya tamamen kötü,silelim kullanmayalım demiyorum. Fakat her kullandığımız ürün gibi bununda bir kullanım kuralları olmalı. İnsanın her istediğini istediği şekilde söylemesi özgürlük değil. Söylediğin anda karşındakinin özgürlüğünü bitiriyorsun. Bunun da sonu yok.

Kendimizi bu kötücüllükten korumak zorundayız. 
Yani her şey hakkında fikir sahibi olmamıza gerek yok. Her şeye açıklama veya yorum getirmemize hiç gerek yok. 

İki tane kavga eden insanı yoldan geçerken videoya çekip sosyal medyana yüklüyorsun. Sonrasında insanlar da kavganın sebebini bilmeksizin o ınsanlar hakkında atıp tutmaya başlıyor. Şimdi bu mu özgürlük? Eee kavga eden insanların hakları nerede kaldı? Kavga ediyorlar diye ellerinden mi alacağız o hakları. Büyük saçmalık. 

Ve ne var biliyor musunuz? Bu o kadar hassas bir çizgi ki her an her birimizin başına gelebilecek bir şey. Kendimizin başına geldiği zamanda iş işten geçmiş olacak.

Yargı makinesi gibi kullanmayalım şu elimizdeki aletleri. Faydalarından yararlanalım. Tabiki de haber yapalım,toplumsal olaylar hakkında konuşalım. Aslında daha çok onlar hakkında konuşalım.Twitter bazen öyle bir hal alıyor ki sanki çayını çekirdeğini alan mahalle sakinleri toplanıp dedikodu yapıyor. 

Bazen de susmak gerekiyor. Artık o kadar çok konuşuyoruz ki kelimelerimiz yetmiyor başka dillerden ekleme yapıyoruz.

Kendimce aldığım kararlar; Bundan sonra her olay hakkında yorum yapmayacağım, paylaşmayacağım. Vicdanımı bu yükle zorlamayacağım. Kimseye yüklenmeyeceğim.  Direkt olarak tanımadığım insanları suçlamayacağım. Temkinli davranacağım.
Bilmediğim güvenmediğim haberleri paylaşmayacağım. Haber sitelerinin yaptığı haberlere her zaman ( en güvenilir olan  da dahil) güvenmeyeceğim.Beynimi gereksiz bilgiler ile doldurmayacağım.

Bunların en azindan birini yaparsam kendim ile gurur duyacağım. Çünkü sosyal medya çöplüğünde kaybolmak ve ruhumu da orada çürütmek istemiyorum.

DADA. 

Yorumlar

  1. Sanırım bütün bu olaylar twitterda meydana geliyor. Ve bu sosyal medya platformunu inanılmaz bir şekilde yönlendiriyorlar... Neyin gerçek, neyin yalan olduğunu anlamak çok zor.. Sizin yine de yorum yada fikrinizi beyan etmeniz, kendinizi baştan tutamıyor olmanız tamamen ahlaki ve insani bir durum ve anlaşılabilir seviyede.. Ama inanın bu işlerden dolayı canı yanan, ciddi anlamda başı belaya giren çok fazla insan var. Olaylara (gerçekliği ispatlanmış) duyarsız tabi kalmamalı ama yine de dikkatli olmalıyız diye düşünüyorum:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle, dikkat etmek zorundayız. Her an her şey olabilir :)

      Sil
  2. Selam Dada'cim,resmen okurken hissettim yogun enerjini.Cok haklisin ve iyi bir karar almissin.Ben sahsim adina SM'yi severek kullaniyorum ama sadece gercekten severek paylasmak istedigim seyleri.Olan,olmus olaylara hic fikir beyan etmiyorum,sanirim sadece Gezi en cok tepki paylastigim tek zamanimdi.Sonra kendi dusuncelerimi sadece guvendigim insanlarla,guvendigim ortamda paylasiyorum.Bir de beni kim takip ediyor,ben kimi takip edyorum resmen referansla secmeye calisiyorum.SM benim bir parcam ve parcamin kirlenmesini,gelen gidenin istedigi lafi istedigi gibi soylemesini kabul etmiyorum,canimi sikani da takipten cikiyor ya da cikartiyorum.Her konuda fikrim var ama her fikrimi dusuncemi de herkesle paylasmak istemiyorum,varsin kimisi tepkisiz dusuncesiz desin;ben kendi icime kendi yaptigima bakarim.
    Kendini uzme.Iyi haftalar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın, bende artık böyle yapacağım. Çok hassas bir çizgi. Kimsenin de günahını almak istemiyorum, bazen susmak en iyisi :)

      Sil
  3. Duyduğun üzücü veya sinir bozucu bir haber karşısında hemen tepki gösterme dürtünü sorgulamışsın ve inan bu çok şahane bir hareket. Çünkü bunu yapan, analiz özelliğini kullanan çok az. Tebrik ediyorum. Elmalarla armutların karıştığı, büyük bir çoğunluğun ilgi manyağı olduğu ve bu doğrultuda yalan yanlış ortaya çıktığı, okuduğunu anlayanın azaldığı böyle bir zamanda düşünmek ve bu yazıyı ortaya çıkarmak etkileyici, umut verici.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Bazen çok geriliyorum ve kendimi sorguluyorum...

      Sil
  4. hımm insta ve twitte sadece bizim blog çevremizi izliyorum, pek mutluyum :)

    YanıtlaSil
  5. Kesinlikle çok temkinli davranmak gerekiyor. Çok teşekkür ederim güzel yorumun için. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  6. Ben artık hiçbirini kullanmıyorum, gerek yok. Kötü şeylere gerçekten kızanların yanında herkes yapıyor ben de katılayım mantığı ile hareket eden de çok. Yine bizim suçumuz, neden tepki göstermiyor diye bir şey demeyenlerin tepesine de biniliyor çünkü. Sosyal medyadan uzak kendi işime gücüme bakıp, vaktimi düzgün kullanmayı tercih ederim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar