Günlük 22 (İç Dökmesi)


Pinterest

Merhabalar,

 

Nasılda bitti bir ay daha. Çok hızlı geçmiyor mu zaman? Kapanma olacak mı olmayacak mı derken oldu da bitti bile. Yararlı oldu mu tabi, muallak.

 

Bizlerde başladık işlerimize.Yoğunluk harala gürele deva ediyoruz. Hafta sonu evlerde olmak çok sıkıcı olmaya başladı. Dün işten erken çıktım ve kardeşimle sahile gittik. Osman Hamdi Bey müzesinin arkasında çok güzel bir  piknik yeri var, orada ufak  piknik yaptık. Nasıl iyi geldi anlatamam. Maskesiz dışarıda oturmak, mis gibi çiçek kokuları,ohhhh.

 

Evde kalmak havalarda güzelleşince iyice zorlaşıyor. Yasaklar kalkınca gitmek istediğim o kadar çok yer var ki. Yarın ki açıklamayı heyecanla bekliyorum açıkçası.

 

Psikolojik olarak yorgun olduğum bir dönemdeyim. Bazı şeyler oluyor hayatımda ve müdahale edemiyorum. Sanki bir kuklacım var iplerim onun elinde. Ne yöne çevirse o tarafa dönüyorum. Kararlar alıyorum ama uygulayamıyorum.Bunu bir daha asla yapmayacağım tamam bitti artık diyorum, ertesi gün hop aynı şeye devam ediyorum. Böyle bıkmışlık, usanmışlık hali. Ruhumu tost makinesine koymuşlar da sürekli bastırıyorlarmış gibi. Yapılması gerekenleri bilip de yapamamak çok zormuş.İnsanın kendi hayatına seyirci kalması ise bir o kadar yıpratıcı.

 

Önceden kimseyi umursamazdım. Aman o ne der, bu nasıl anlar , ya da o bana şunu mu demek istedi gibi düşüncelerim olmazdı. Yaştan mıdır nedendir bilmem. Şimdilerde sürekli birilerinin ne diyeceği, ne yapacağı endişesini yaşıyorum. Bu hayata bir kere geliyorum ve gereksiz insanların iki dakika muhabbetine konu olacağım diye istediğim gibi yaşamaktan vazgeçmeli miyim? Hayır değilim tabiki. Asla bunu savunmadım. Her zaman da en ateşli karşı duran ben oldum. Böyle de devam etmeliyim.

 

İnsan ilk önce kendine iki yüzlü olmamalı. Düşündükleri ve eylemleri paralel olmalı. Gece bir şeyler düşünüp, sabah uyandığında hiç aklından geçmemiş, hiç yeni kararlar almamış gibi davranmamalı.Sözler verip, tutmamazlık yapmamalı.

 

Bense aksine ne söz verdiysem, yedim hepsini. Hiç düşünmemiş, söz vermemiş gibi.Düşünmeyeceğim, akışına bırakacağım dedim her şeyin yönünü değiştirdim. Kızıyorum kendime.

 

Önceden uzun uzun kitaplar okur, yeni filmler izlerdim. Şimdi kitap okumaya karar verdiğimi bile unutuyorum. Yani işin aslı yazarken de fark ettim. Eskiden kendimle vakit geçirmeyi çok severdim.Şimdi katlanamıyorum. Saçımın rengini ve şeklini bile kırk kere değiştirdim. Yine değiştirdim bu arada. Kısa küt bir kesim yaptırdım, beğendim ama. İki gündür de kızıla mı boyasam diye git geller yaşıyorum.

 

Belli ki içimde bir yerler de kendimle küsmüşüm. Canımı yakmışım. Nasıl özür dilesem, nasıl affettirsem kendime kendimi.Bilerek ya da bilmeyerek kırmışım bir yerlerimi. Unutmuşum sonrada.

 

Nereden başlasam da affetsem kendimi?  Nasıl tekrar bir bağ kuracağım içimdeki aykırı ile?

 

Pandemi bizi yalnızlaştırdı. Belki de bu yalnızlıkta en çok da kendimizi yaraladık.Sevmediğimiz huylarımızla yüzleştik. Ve çok uzun sürdü bu, bir müddet daha da devam edecek gibi duruyor.

 

Umarım en azından ben yani daha fazla yara almadan bitiririm bu süreci. Bunları yazabiliyor olmamı da bir başlangıç olarak görüyorum.

 

Kendime, kendini akışına bırak kızım diyorum.

 

Sevgiler.

 

Yorumlar

  1. Ya çok duygusal yazmışsın. Sıkıntın geçer İnşallah bir an önce. Bazen insan patlayacak gibi hissedebiliyor ya da tam tersi bomboş hissedebiliyor.
    Ben de hep içe dönük hissediyorum ama yalnızlığı sevdiğim için sanırım pandemi etkilemedi beni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende severim ama bunun da benim tercih ettiğim şekilde olanını. Bu artık beni çok yormaya başladı.:)

      Sil
  2. Söylediklerinize harfiyen katılıyorum çünkü son zamanlarda ben de öyleyim.
    Tüm gün odamda ders dinlemeye ve ders çalışmaya çalışıyorum. Odam benim için bir akvaryum oldu ama solungaçlarım olmadığı için nefes alamıyorum ve çırpındıkça dibe batıyorum. Bu döngü hiç bitmiyor. Bazen tam ''Evet toparlandım!'' desem bile...
    Sanırım sabretmeliyiz :)
    Bugün yapılacak konuşmayı heyecanla bekliyorum bende :)
    Çıkalım şu akvaryumlardan :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çıkalım artık ya, rahatça nefes alabilmeyi özledik :)

      Sil
  3. Yazın bana istemsizce kendimi anımsattı, ben de kendimce zor zamanlar geçiriyorum ama unutmak için sürekli gereksiz uğraşlar yaratıyorum kendime. Umarım bugünleri bir şekilde arkamızda bırakırız :) Dediğin gibi, akışına bırakalım...

    YanıtlaSil
  4. Sanırım hemen hemen hepimiz benzer zamanlardan geçiyoruz...

    YanıtlaSil
  5. Osman Hamdi Bey müzesi çok merak ettiğim yerlerden birisi ve en kısa zamanda ziyaret etmek istiyorum, gelmeye değer mi sizce? :-)

    Bence güzel bir tatil yapma zamanınız gelmiş:-) Kalabalık olmayan, hem doğa hemde deniz ile iç içe, kendinizi dinleyebileceğiniz, uzun yürüyüşler yapabileceğiniz bir yerin vakti gelmiş gibi:-)) Bu ruh halini çok iyi bilirim ve ortam değişikliği bir süre de olsa iyi gelecektir.

    Keyifli bir hafta dilerim şimdiden:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hafta içi sabah saatleri gelmenizi tavsiye ederim. Güzel bir yer, yani fena değil. Ama güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Bende tatil düşünüyorum en kısa zamanda. Çok teşekkür ederim. İyi ve mutlu haftalar dilerim :)

      Sil
  6. Olan bitenin, hissedilenin farkında olmak çok önemli bir adım değil mi? Şimdi sırada toparlanmak var:) İnsan olmak zor, gel gitlerle yaşamaya yazgılıyız. Bunu bilmek ve her sıkıntılı zamandan ders almak lâzım. Söylemesi kolay, o ayrı:) Dilerim yaz tüm ışıltısıyla gelsin hayatınıza. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Umutla bakıyorum geleceğe ve şükür doluyum. Geçecek hepsi...

      Sil
  7. Yaptıkları yasağın herhangi bir işe yaradığını şahsen kesinlikle düşünmüyorum. Karar mercii ben değilim tabi ama hizmet sektöründe bir yönetici yardımcısı olarak ne yasaklarda insanlar evlerindeydi ne de yasaklar bitince akıllanmışlardı. Her şey aynı düzen devam etti olan yine esnafa ve kurallara uyduğu için 1 yıldır evden çıkmayan vatandaşa oldu. Çalışan kesim zaten garibim hafta içi köle gibi çalışıyor yetmiyor hafta sonu da yasak diye gün yüzü görmüyor. Ne güneş görüyoruz ne de temiz hava alıyoruz hepimizi bunalıma sokuyor artık bu durum ne yazık ki ama şimdi yaz geliyor her şey bitmiş gibi bir havayla açılacaktır her yer, umarım toparlar bir nefes alırsınız siz de. Saçı başı da çok düşünmemek gerekiyor aslında kökü bizde istediğinizi yapın :) Ben 10 yıldır kızılın her tonunu kullanıyorum siz de yapın ne olacak insan değişmek istiyor bazen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı insanlara yasaklar hiç uğramadı gerçekten de. Hayat normal seyrinde devam etti. Aslında bu çifte standartta beni delirtti biraz. Ama inanıyorum, güzel günler yakındır.

      Sil
  8. bağışla kendini hemen bak yaz geldi erir o huzursuz dşüncelerin duyguların :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En kısa sürede bağışlayacağımmmm :)

      Sil
  9. Canim Dada'cigim sanirim hepimizde benzer halet-i ruhiyeler.Ben de cok soz verdim,ama bazilarini tutamiyorum.Sonra da Sibel,salla gitsin diyorum;cevremdeki bazi insanlar da zaten oyle yapmami oneriyorlar.Dal kendini Dada,salabildigin kadar.Bazi gunler zor bunu yapmak,bazen kolay.Pratik ede ede yasayacagiz hayati iste,elden kalpten baska ne gelir ki? Dovme kendini,ne yaparsan yap zaten hayat bildigini okuyor,o kadar ugrastigin olmuyor falan.Seni mutlu eden seyleri elinden geldigince cokca yap,tum kalbinle yap.Bir sekilde beraberce iyilesecegiz.Ciceklerin,pikniklerin oldugu bir hayatta zaten o kadar da mutsuz olmamaliyiz.Sevgiyle sarildim,umarim kendini daha iyi hissedersin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birlikte iyileşeceğiz değil mi? İnanıyorum buna tüm kalbimle.Sevgiler.

      Sil
  10. Geçecek ve geçiyor da. Zaman kadar iyileştirici bir şey yok :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar