Günlük 18 (Marteniçka)


Herkese merhabalar,

 Yoğun geçen günlerimiz var her zaman ki gibi. Ama çok mutlu olduğum bir olay da yaşanmadı değil. Dil kursum açıldı sevgili arkadaşlarım. Ne zamandır dört gözle bekliyordum. Açıldığı haberini alınca sevinçten havalara uçmadım değil.

 

İki derse girdik şimdiden. İzin belgesi de çıkarttılar çok iyi oldu. Başka bir ortama girmek, değişik insanlarla sohbet etmek birlikte vakit geçirmek insana çok iyi geliyor.

 

İşler her zaman ki çok yoğun. Ve buna ek olarak bazı değişiklikler oldu onlara da adapte olmaya çalışıyorum.Çok yakın arkadaşım eve çıktı. Hafta başı ona gittik. Köfte yapalım dedik ama yapamadık. Yani bir köfte nasıl olmazsa o kadar olmadı işte.Soğanları doğrar mısın deyip eline tutuşturduğu kişiye “ben bunları köfteye katacağım” demediği için soğanlar kocaman kocaman oldu. Sonra içine ekmek katalım diye söylememe rağmen inatla hayır dedi. Bizimle böyle didişirken tuz katmayı da unutmuş.Pişirirken de az pişmiş olacak diye tutturdu ve ben yine “kızarmadı daha alma şunları” derken aldı koydu tabağa hepsini. Böylelikle iri soğanlı tutsuz az pişmiş-ama hiç pişmemiş köftelerimiz oldu.Neyse ben güzel bir mısırlı pilav yaptım da karnımız doydu. Ha kendisi de nasıl olduysa idare eder dediğimiz mantarlı çorba yaptı. Bu yazıyı okuyorsa “muzur seniii” dediğine eminim. Ama ne yapayım arkadaşım, mutfakta kendini geliştirmen lazım. Gecemizi bol bol dedikodu ve en sevdiğim Kayra’nın Allure şarabı ile sonlandırdık. Gerçi yanlış söyledim dedikodu değil, fikir alış verişi.


Harika köftemiz

Gözlerinin Ardında dizisini bitirdim. Ben çok ama çok beğendim. Sürpriz sonlu dedikleri türlerden. Astral seyahat meraklıları varsa izlesin derim. Kitap okuyacağım demiştim ama yine okuyamadım. Elime aldım üç-beş sayfa okuyup sızmışım sonra.


Baharın gelmeye başlaması ile birlikte ağaçlarda çiçek açtı.Bahçemizdeki erik ağaçlarının dalları bembeyaz. Bakmaya doyamıyorum.Kız kardeşimde bu sene bize marteniçka bilekliği yaptı. Bütün aileye dağıttı. Marteniçka nedir diye merak ederseniz kısa bir özet geçeyim. Balkan halkları ve göçmenleri yapar genelde. Martın başında yapılır.Kırmızı beyaz ipler kullanılır. Yapılan bilekliği takarken dilek dilenir.Burada önemli olan satın almamanızdır. Ya siz yapacaksınız, ya da birisi size hediye edecek.Sonrasında da, havada ilk leyleği gördüğünüzde çıkartıp bir ağaç dalına bağlamanız gerekiyor. Bağlarken de dileğinizi yineliyorsunuz. Hepimizin bileği kırmızı beyaz ip oldu. Şimdi leylek görmeyi bekliyoruz. Anne tarafım balkan kökenli olduğu için biz severek yapıyoruz.


Marteniçka

Yine çok kahve içmeye başladım bu sıralar. Arada kriz olarak yokluyor beni.Koşu bandına da çıkamadım bu hafta hiç. Yarın akşamdan itibaren başlamak istiyorum. Televizyon da Masumiyet dizisini beğendim. Umarım bozulmadan, şaşmadan böyle devam eder.Bazı şeyleri sesli söyleyebilmek ve göstermek çok değerli.8 mart geçti geçmesine ama değişen bir şey yok tabi ki.Her gün katledilen kadın kardeşlerimizin haberlerini okuyoruz.

 

Kafeler açıldı ama bizim buralarda çok yoğunluk yok sanki. Önlerinden geçerken bakıyorum çünkü içeride tek tük insan var. Vaka sayıları arttı. Ama cumartesi günleri ne kadar kalabalık sokaklar. Bir yerde insanlara da hak veriyorum. Bunaldık evlerde.Ama daha sakin kalmak gerekiyor. Bu kadar iç içeyken nasıl geçer bu illet bilemiyorum. Ananemle dedem daha yeni aşı oldu. Bize ne zaman sıra gelecek kim bilir. Umarım faydalı olurda az da olsa normalleşebiliriz. Dün akşam otururken kız kardeşime şöyle dedim “ Şimdi deseler ki maskeyi çıkartın gereksiz ve ya da deseler ki aşılandık bitti. Ben yine de çıkartamam ya. Ondan başka hastalıktan da korkmaya başladım çünkü.” Çıkartamam yani. Eskiden nasıl maskesizmişiz biz. Bence grip nezle falan olduğumuzda da taksaymışız keşke. Çünkü ne zaman hasta olsak etrafımıza da bulaştırdık hep. Hiç bilinçli değilmişiz açıkçası. Şimdi daha farklı bakabiliyoruz.

 

Böyle zamanlardı işte sevgili arkadaşlarım. En kısa zamanda görüşmek üzere.

 

Sevgiyle…

 

Yorumlar

  1. Çok muzursun..bir daha ki sefere çok daha güzel ve lezzetli bir menüyle karşılayacagım sizleri:)
    bu sene güzellikler başladı eminim ki baharla beraber çok daha güzel günlere geçeceğiz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım arkadaşım, pişmeyen köftene rağmen. Çok misafirperversin :)

      Sil
  2. Köfte için yorum yok:-)) Bende fotoğrafçılık kursuna kayıt olmuştum ve açılacağı haberi ile çocuklar gibi sevindim. Hatta ilk haftasına da katıldım ama daha ikinci haftadan öğretmen hasta oldu... Öyle tahmin ediyorum ki yakında da ileri bir tarihe ertelendi diye haber gelecektir. Keyifli bir hafta olsun şimdiden:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayal kırıklığı oluyor heyecanla beklerken bir anda durması. Umarım en kısa zamanda başlar kursunuz. Çok teşekkür ederim :)

      Sil
  3. Beğendiğin dizileri not aldım, en kısa zamanda göz atacağım, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim. Umarım beğenerek izlersiniz :)

      Sil
  4. Gerçekten sevgili dada ben de düşünüyorum biz eskiden nasıl maskesiz duruyormuşuz ben maskesiz sokağa çıkarsam unutup da sanki kıyafetsiz çıkmış gibi hissediyorum artık. Kaldı ki yasaklar bitse bile ben kalabalık ortamlarda takmaya devam edebilirim şu an ki düşüncemle. Keşke herkes bilinçli olsa...
    Marteniçkalar çok güzel umarım leylek görüp dileğini gerçekleştirirsin :)
    Köfteye güldüm ama tatlı olmuş :) Naçizane bir fikir ben de yapınca öğrendim, bir dahakine köfte yaparsanız, soğanları rendeleyip başka bir yerde suyunu süzüp ekleyin, yoksa çok dağılıyor fazla sululuktan denendi oradan söylüyorum :))))
    Gözlerinin Ardında'yı bende izledim başlarda anlamamıştım ama sonu çok iyi bitti bakalım devamını getirecekler mi?
    Sevgilerimle, kendine iyi bak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle güzel yorumun için çok teşekkür ederim. Köfte maalesef köfteden başka her şeye benzedi. Leylekleri heyecanla bekliyorum. Maske ile bir müddet daha arkadaşlığımız devam edecek gibi duruyor. Çok sevgiler yolluyorum sana :)

      Sil
  5. Ah şu köfte ve soğan ayarı, ben de pek zor beceriyorum :)

    YanıtlaSil
  6. Köfteninde mi az pişmişi oluyormuş. Ilk kez duydum. :))
    En iyisi soğanı robottan geçirmek. Ben öyle yapıyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pek sevgili dostum soğanları köfte için istiyorum demedi. O yüzden iri iri oldu :) Tadını anlatamam size :) Robot en mantıklısı :)

      Sil
  7. köftenin kötüsü bile iyidir herhalde yaa :) marteniçka ne şirinmişşş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu bir de tuzsuzdu :) Marteniçkalar harika yaaa :)

      Sil
  8. Köfteler şahaneymiş :))) Yeni bir bakış açısı kazandırmış :)

    Bir çok kursun açılması şahane oldu olmasına da ben hala endişeliyim. Ve senin dediğin gibi çıkartın maskeleri artık deselerde çıkartamam gibi geliyor.

    Sağlıklı günler diliyorum ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çıkartamayacağım sanırım. Hepimize sağlıklı günler olsun :)

      Sil
  9. Bloglarda marteniçkaları görüyorum, bu sene yapmadığım aklıma geliyor. Oscar adayı filmlerin izlendiğini görüyorum, kimler aday olmuş haberim bile yok diyorum:) Şu salgın beni her şeyden kopardı. Dengem şaştı. Sinemaya gitmeyince Oscar falan unutmuşum. Salgından önce en keyif aldığım şeylerden biriydi sinemada film izlemek. Neyse... Sabır. Geçecek elbet. Yalnız ben de kapalı alanda maskeyi takmaya devam edeceğim sanırım. Geçen gün aynı şeyi söyledim eşime. Hele hele kışın kapalı alanlarda, yolculuklarda vs. takmaya devam ederim ben dedim:)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende her hafta giderdim sinemaya. O kadar özlüyorum ki :(

      Sil
  10. Çok teşekkür ederim. Bakalı hangimiz leylek görücez:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar