Firuzan ve Kızları (9)


Hayat ne garipti değil mi? Firuzan bir kaç ay öncesinde kocasıyla  gelecek planları yapıp, çocukların eğitimi için şehir değiştirmeyi düşünüyordu. Evren sanki Firuzan'a plan yapma demişti. Nasıl da yıkılmıştı her şey. Umutları, inancı, güveni. Onu ayakta tutan,belkide bu kadar kötülüğün içinde iyi ki varsın be adam dediği kişi de yoktu artık. 

Planlar olmuyordu her zaman. İnsan aslında olmayacağa da alıştırmalıydı kendini. Olmayabilirdi, işler yolunda gitmeyebilirdi. İşte asıl plan burada devreye girmeliydi. Her şey alt üst olursa ne yaparım. Bir kaçış, belkide bir B planı olmalıydı insanın. Her an, her şeyi, herkes yapabilir. Firuzan bu planladığı, hayaller kurduğu hayatında en plan dışı olana rastlamıştı. Alt üst olmuştu. Aynı anda bir duygudan değil bir kaç duygudan sonsuza kadar mahrum kalmıştı. Kendinin başına asla geleceğine ihtimal vermediği bir çok şey öyle kısa zamanda gerçekleşmişti ki , bazen kendini rüyada zannediyordu. Ah bir uyansam, Tarık yine yanımda olsa diye içinden geçiriyordu. Ama zaman geçtikçe,takvim değiştikçe gerçeğinde dibini kazıdığını anlıyordu.

Bir sürü yarası vardı artık. Ve bu yaralar kimselerden saklanamıyormuş onu anladı.Ben terkedildim, ben aldatıldım yazıyordu bedeninin her yerinde sanki. Yüzü gülse de başka bir yeri haykırıyordu.

Çocuklar ah çocuklar diyordu. Ayakta kalmasını, devam etmesini onlar sağlıyordu. Yetişkin bireyler gibi annelerine kol kanat germişlerdi. Asla yalnız bırakmıyorlardı. Kendi başına kaldığını ağlayacağını, kederleneceğini biliyorlar, tek başına bırakmamaya çalışıyorlardı.

Firuzan kızlarının mücadelesini geç farketmişti. Çok kızmıştı kendine. Kendi çocuklarıma bunu nasıl yaparım diye, suçlamıştı. Farkına varmaya başladıktan sonra yalnız olmadığını ve asla da olmayacağını anlamıştı. Onu bir mektupla terkeden kocasının aksine bu iki güzel kız daima yanında olacaktı. Firuzan da onların yanında olacaktı. 

Bu yolda üçü vardı sadece. Rüzgar öyle sert esmişti ki, gemide sadece üçü kalmış ve dümende rüzgarın gösterdiği yöne doğru yol almaya başlamıştı.Artık şarkılar söyleyerek, ellerini çırpıp oynayarak yol almak gerekliydi.

Firuzan bunları düşünürken uzun zamandır kızlarla pikniğe gitmediklerini fark etti. Hemen kızlarına yanına doğru seyirtti.

-Kızlaaaarrrr, ne dersiniz bu hafta sonu sahilde şöyle üçümüz güzel bir piknik yapalım mı?

-Annnneee harika olur. Gidelimmm, nolur gidelim.

-Tamam o halde, hafta sonu piknikteyiz.

Havalar ısınmaya başlamıştı. İlkbahar gelmiş, her yer çiçek kokmaya başlamıştı. Firuzan kendini daha da iyi hissediyordu. Aylar geçmişti, arayacağım diyen Tarık aramamıştı.Kızların dersleri iyiydi, bütün kış ders çalışmışlar, çok fazla dışarı çıkmamışlardı. Bu piknik hepsine iyi gelecekti.Baharın gelişini çimlere yayılarak kutlayacaklardı.

Evden çıkmadan önce tek tek kontrol etti sepetini Firuzan. Kızların sevdiği poğaçalardan yapmıştı. İçecekler,atıştırmalıklar almış ve bayıla bayıla yedikleri brownie keklerden de pişirmişti. Bir kaç çeşit meyvede atmıştı sepetine hazırdı. Taksiyi aradı ve sahile indiler.Kocaman örtüsünü yere serip, hazırladıklarını özenle yerleştirdi.Küçük bir ziyafet çekeceklerdi. Telefonundan müzikte açtı, denize karşı hafiften eser rüzgar ile birlikte,keyifle doyurdular karınlarını.

Kızlar kitaplarını okurken Firuzan da geriye doğru uzandı ve yattı çimlere doğru. Yağmurda hemen yanına uzanıp annesinin saçları ile oynamaya başladı. Küçüklüğünden beri annesinin saçlarını çok severdi.

-Anne, acaba saçlarının şeklini mi değiştirsen?

-Nasıl anlamadım,kızım.

-Saçlarını kestirip , boyatsan sana çok yakışır bence annecim. Değişik, tarz olursun. 

-Öyle mi düşünüyorsun gerçekten, değiştireyim mi?

-Ne dersin abla, annem saçlarını değiştirsin değil mi?

-Bencede annecim, sana çok yakışır kısa saç. Birde açık renge boyarsan, fıstık gibi olursun.

-Bakk bakkkk sen. Bizim kızlar neler bilirmiş. Olabilir aslında. 

Kızlar annesinin aklına girmeyi başarmıştı. Firuzan yarın ilk iş kuaföre gidecekti. Çok fazla düşünmeye gerek yoktu. Değişim gerekliydi.


Devam edecek.


Yorumlar

  1. kuaför her zaman iyi gelir insanaaa ayy piknik de ne güzel bişiiii :)

    YanıtlaSil
  2. Öldürmeyen acı güç vermiş Firuzana.. Giden her zaman kaybeden olur Tarık efendi! Kendini vazgeçilmez mi zannettin :)))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar