Günlük 14




Annemler geldi. İçimde daha huzurlu şu an. Ev onlar olmadan boş,sessiz.Sabah onlar gelmeden evi toparladım biraz. Trafiğe kalmamak için erken çıktılar yola. Öğleden sonra evdeydiler. Annem bir sürü erzak almış, bamya, peynir, kavun vs. Elleri kolları dolu girdiler eve. 

Özlemişim evdeki seslerini. Biz ayrı kalmaya alışık değiliz. Hele anne ve kızları olarak gideceğimiz her yer ortaktır. Kardeş misiniz siz diye sorarlar. Güzel de bronzlaşmışlar.  Bakalım ben bu sene gidebilecek miyim? Her şey o kadar muallak ki. Ne zaman gideceğim, hatta gidip gidemeyeceğim. Gidersem nereye kiminle gideceğim. Canım deniz çekiyor, uzun yollar yürümek istiyor. İşten eve geldiğimde evimizin miniği teyzem bizdeydi. Çalışmaktan ona da gidemedim bu bayram, telefonda konuşmuştuk. Dayımlar da bizdeydi. 

Bir bayram daha bitti.Seneye kadar beklesin şimdi çocuklar alacakları harçlıkları.
Biz büyüdük ve bitti harçlık muhabbeti. Zaten öyle çok da toplayamazdım ben. Yokluğunu hiç hissetmedim yani.

Yaz mevsiminin son ayındayız. Açıkçası yazı pek sevmem. Bitse de bir an evvel mis gibi serin , turuncu yapraklı eylülüm gelse. O akşam serinliği, o hüznü, o değişen havayı çok seviyorum.Bu yüzden de genelde tatillerimi eylül ayında yapmayı tercih ediyorum.

Datça'yı çok ama çok severim. Sakinlik ve huzur arayanlar oraya gitsin. Eski Datça'da Can Yücel'in izini sürsünler. Berrak denizinde özgürce yüzsünler. Akşamlarında plajlara atılan masalarda mezelerini tatsınlar. Tatlı ve nazik işletme sahipleri ile ahbaplık kursunlar. Koylarına tekne turu yapsınlar. Ama o sakinliğine aşık olsunlar. Ah güzel Datçam nasıl özledim seni.

Diyorum ya bir tatil isteği çöktü içeme. Hadi bakalım.

Sevgiler.

Günün dinleneni ;



Dadanız.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar