Firuzan ve Kızları (6)



" Firuzan'ım, 

Sana her zaman böyle hitap ettim. Sen benim hala Firuzan'ımsın. Seni çok ama çok seviyorum inan buna. Bu mektubu okuduğuna göre Ahmet ile iletişime geçmişsin.Senden ayrılırken yüzüne bakmaya, sana elveda demeye dayanamazdım. Biliyorum bu tercih ettiğim yolda sana vicdansızca geliyor ama güven bana böylesi daha iyi. Eğer şimdi yazacaklarımı yüz yüze konuşuyor olsaydık çok fazla cümlem kalbimde kalacaktı. Sana seni nasıl özleyeceğimi söyleyemeyecektim mesela. Sen buna asla müsaade etmeyecektin.Sen benim için hep en değerli olan olacaksın diyemeyecektim. Bana istediğin kadar kız, nefret et ama yaşadığımız güzel günleri unutma ne olursun. Ben her zaman hatırlayacağım. Kalbimin en özel yerinde olacaksın.

Firuzan, bundan bir buçuk yıl kadar önce bir kadınla  kaza eseri tanıştım. Kaza eseri diyorum çünkü gerçekten ufak bir trafik kazası sonucunda tanıştık. Arabanın hasar masrafları için iletişimlerimizi almıştık. Arabaları tamir ettirmek için birkaç kere konuştuk. Daha sonrasında da konuşmaya devam ederken bulduk kendimizi. Buraya ona neler hissettiğimi yazmayacağım. Ama şunu bilmeni isterim ki onu seviyorum. Onsuz olmak beni hırçın ve aksi yapıyordu.Ama aynı zamanda seni de seviyordum. Kalbimi aynı anda iki kadına vermiştim. Ne sensiz yapabiliyordum, ne de onsuz. Senin yanındayken onu  özlüyordum. Onun yanındayken ise seni. Bu çıkmaz beni başka bir insan yaptı. Kimseyle konuşmak istemiyordum. Eve geldiğimde senin yüzüne zor bakıyordum. Kendimi çocuklara adıyordum. Kendimi aşağılık bir insan olarak görüyordum. Ama diğer yandan onu da seviyor, görmeden duramıyordum. Ben gerçekten aşağılık bir insanım. Ama inan bana seni ve çocuklarımızı çok seviyorum. Bu çıkmaz duygularla aylar geçti ve 3 ay önce onun hamile olduğunu öğrendik. Bir yanımız seviniyordu bir yanımız ise kahroluyordu. Sana bunu nasıl söylerdim ki? Git gide işler sarpa sarıyordu. Ve geçen ay ki doktor kontrolünde hamileliğin anne ve bebek için çok fazla risk barındırdığını öğrendik. Yatması ve asla kıpırdamaması gerekiyordu. Çocukları çok seviyor ve bu bebeği kaybetmek onunda kendini kaybetmesine sebep olurdu. Buna da izin veremezdim. Birlikteliğimizi onun ailesi de bilmiyor. Zaten yurt dışında yaşıyorlar. Bakacak, yanına duracak güvenilir kimsesi yok. Tek çare bebeğinde babası olarak onlara benim bakmamdı. İlk başlarda birini tuttuk fakat o bunu istemiyordu. Ne zaman gitsem ağlıyordu. Bu durumda  zaten zor olan gebeliğini daha da zor kılıyordu. Bu sebepten yanında benim kalmam artık mecbur olmuştu. İzmir'de bir evleri vardı , evi hazırlattı. Ve biz şimdi buradayız.Bunların hepsini sana tek tek anlatmayı çok isterdim ama yapamadım. Senin üzüldüğünü görmeye dayanamam. Biliyorum adi bir insanım. İçinden şimdi bana neler söylüyorsun, benden delicesine nefret ediyorsun. Haklısın sonuna kadar. Sana kendimi savunamam. Ama onu da yalnız bırakamazdım. Şimdi daha mutlu musun diye soracak olursan bana ,inan ki değilim. Parçalanmış, içinde senin ve çocuklarının sonsuz hasretini çeken aşağılık bir adamım. Telefonumu bile bıraktım Firuzan. Seninle konuşacak cesaretim yok. Doğum sağ salim gerçekleştikten sonra sende izin verirsen ,sizi görmeye geleceğim. Çocuklarımı çok seviyorum, onları delicesine özlüyorum.Şimdi çok istesem bile yanından ayrılmam mümkün değil. Çocuklara ne söylemek istersen söyleyebilirsin. Ama onları çok sevdiğimi söylemeyi unutma lütfen Firuzan.Ahmet her şeyi detayları ile biliyor. Ona da kızma lütfen o beni çok uyardı, vazgeçirmeye çok çalıştı. Bu dünyada güvenebileceğim senden sonraki tek insan. Biriktirdiğimiz paranın hepsi ve ev senindir.Ben bir müddet çalışamayacağım ama onun parası var. Biriktirdiğimiz para ben doğumdan sonra yanınıza gelene kadar fazlasıyla yeterli olacaktır. Sesini duyabilecek gücü kendimde bulduğumda seni arayacağım.Umarım bir gün beni affedersin. Seni ve çocuklarımızı çok çok seviyorum. Kendinize iyi bakın.

Tarık  "


Devam edecek...

Yorumlar

  1. Pişkinlikte fezaya çıkmış bir şerefsiz karakteri anca bu kadar güzel anlatılabilirdi.tarık a yazıklar olsun diyor,seni de bu güzel anlatımın için tebrik ediyorum emeğine sağlık

    YanıtlaSil
  2. Öncelikle bizleri serüvenin 6. serisine kavuşturduğun için teşekkürler.. İyi bir çıkarmışsın, kutlarım! Mitolojik çağlarda yaşamış olsaydı karaktersizliğin "Mitolojik Tanrısı "kesinlikle Tarık denen bu boyu devrilesice olurdu.

    YanıtlaSil
  3. vay yaa ne tarıkmış yaaa :) heey tam da bu konuda bir dizi var, the pier, ispanyol dizisi, yakınlarda blogumda yazmıştım, visavis ve casa papel ekibinin dizisi. izle bak ağzın açık kalııır :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar