Yıkanan Eller




Eve geldi. Yeni normale göre çantasını evin belirlenen köşesine bıraktı ve hemen ellerini yıkamaya koştu. Yıkadı, yıkadı, yıkadı tam üç kere sabunladı, çitiledi parmaklarını iyice ovaladı. İçi rahattı işte, bakanlığın dediği talimatlardan birini fazlasıyla yerine getiriyordu. Bir değil üç kere yıkıyordu. Görevlerini iyi bilirdi, yerine getirmekte de ustaydı. 

Bütün günün yorgunluğu vardı üstünde. Bacakları sızlıyordu. Bir önceki gece epeyce yormuştu kendini. Koşu bandında 1 saate yakın yürümüş, sonrada yoga yapmıştı. Bacak hareketlerini abartmıştı biraz, şimdi sızlayan kaslarından belliydi. Tutarı yoktu bu kadının. Bir  şey yapmadığı zaman asla hareket etmez, ama yerinden bir kalktığında da asla oturmazdı.

Dengede kalmayı öğrenmeye adamıştı son iki yıldır kendini. Sakin kalmalıydı, dengesini bulmalıydı. Aşırılıklarından vazgeçmeliydi. Uçlarda kalmaktan kurtulmalıydı. Deniyordu, çabalıyordu, iyi de gidiyordu.

Üstünü değiştirdi, tekrar ellerini yıkadı. Artık evde yaptığı çoğu şeyden sonra bile ellerini yıkıyordu. Karnı acıkmıştı. Blender da muz ve sütü karıştırıp içmeye başladı. 

Yeni başladığı kitabı okumaya karar verdi. Yatağına uzandı , matarasını da başına koydu, başladı okumaya. Bacakları rahat vermiyordu, sızlıyordu adeta.Kafasını geriye doğru yasladı, gözlerini yumuşakça kapattı. 

Yollar hayal ediyordu. Durmadan yürüdüğü, yeni insanlarla tanıştığı, güzel yerler keşfettiği. Ah bu pandemi çoğu planına engel olacaktı bu gidişle. "Bir an evvel bitsin lütfen " diye geçirdi içinden.
Herkesin bir şeylerini engellemişti kesin. Onunda bazı yol planları vardı. Ve yollara gitmek uzuyordu.  Uzamasaydı, bu virüs olmasıydı neler yapmıştım son 4 ayda diye düşündü. Mesela çok yakın dostu şehir dışında yaşıyordu ona gidecekti, eşiyle birlikte gezdireceklerdi onu. Ah o kalmıştı işte. Aksi gibi vaka sayılarında en üst sıralardaydı o şehir. Bir başka şehir dışı planı daha yatmıştı. Yeni hayaller kurmaya cesaret edemiyordu. Akışına bırakmak ve neler olacağını beklemek en iyisi dedi. Tam da ona göreydi ya. Olmasa da başka çaresi yoktu.

Akışına bırakacaktı... Doğruldu, bacaklarına masaj yaptı biraz.Sonra en iyisi dedi, ben gideyim de bir ellerimi yıkayayım.

Yorumlar

  1. he maşallah ne çok el yıkıyo bu kahraman :) muzlu süt nefis bişey yaaa :) eveet sakin ve güçlü kalmalıııı :) sonbaharda herhalde yolculuklar başlar yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım başlarrrr çok bunaldık yahuuu :(

      Sil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar