YOLDA KAFAMI KURCALAYANLAR - 3

 



Yolda aklımı kurcalayanlarda bugün, karşımdaki ojeli tırnaklardan sonraki düşünceler var :)

Artık oje sevmiyorum. Eskiden tırnaklarımın ojesiz bir günü olmazdı. Hatta tırnaklarım havasızlıktan sararırdı. Protez tırnak hiç yaptırmadım ama kalıcı oje bağımlısıydım bir dönem. O da zamanla yıprattı tırnaklarımı. Ama burada mevzu tırnaklarımın yıpranması değil. Mevzu zevklerimin ve alışkanlıklarımın  keskin bir şekilde değişmesi. Nasıl oluyor bu... Müptelası olduğun bir şeyden bir anda soğumak, istememek. Sadelik ve sessizliği daha fazla sevmeye başlamam mesela. Roman okumaktan, bilim ve tarihe geçmek. Her şeye hayatımızın bir evrensinde tutkuyla tutunuyor. Sonrasında ise ani bir öpücükle elveda ediyor sanki...

 Üstünde renk olmayan tırnak görüntüsü içimi daha rahat hissettiriyor enteresan bir şekilde. Çabasız güzeller, daha benimler gibi değişik bir his. Keza saçlarım içinde aynı değişikliği yaşadım bu sene. Geçen seneye kadar saçlarım ombre röfle karışımı bir sarıydı ve yıllarca öyle kullandım. Bakımlar yaptırdım, her ay dip boyaya gittim. Fakat sene sonunda bir anda artık o halimi sevmediğime ve beğenmediğime karar verdim. Ve gerçekten bu da bir anda oldu. Hemen kendi rengi olan kahvemsi kumralımsı bir renge boyattım. Fakat sarıdan da çabuk kurtulamıyorsunuz. Birkaç kerede kendim koyu renge boyamak zorunda kaldım ve oturttum rengini. Şimdi ise aylardır boyamıyorum, hatta kestirmiyorum. Deli dehşet çıkan beyazlarımı seyrediyorum. Saçımı ortadan ikiye ayırıyorum ki daha çok göreyim onları. Nedense seviyorum beyazlarımı. Bana ayrı bir olgunluk ve yaşanmışlık hissi veriyor. Anneme gösteriyorum gördün mü bak burada da var, bak şakaklarımdan çıkıyor. Her sene tatilde saçıma incikler bocuklar diktiririm. Bu senede inci diktirdim. Beyazların arasından nasıl da parlıyor :)

Verdiğim bir eğitimde yaşlar arası marka ve ürün tercihini anlatıyordum bu hafta. Anlatırken kendimi de bir skalaya yerleştirdim ve tıpkı tespitteki gibi olduğunu fark ettim. Sanki görünmeyen bir sınır çizgisi var. O çizgiyi geçince insanın huyu suyu bir anda değişiyor. Bakış açısı farklılaşıyor, büyüyor ve genişliyor. Her şeyde vardır bir hayır demeyi öğreniyor bir anda mesela. Önceden olsa gerçekten taş üstünde taş bırakmayacağın olaylara sadece tebessüm edip, vardır hayatın bir bildiği diyebiliyorsun. Makyajsız kapının önüne çıkmamlardan, çarşılara pazarlara çıkıyorsun. Saçımı toplamamlardan, tepede lastikle bağlayıveriyorsun. Ama çevremin en çok oje vs kullanmayışımı şaşırmasını da anlıyorum :)

Ruhunda oluşan sadelik, ellerine saçlarına ve hatta kıyafetlerine yansıyor. Büyümek mi bu bilmiyorum. Her büyüyen böyle mi oluyor onu da bilmiyorum. Ama ojesiz tırnaklarım, günden güne artan beyazlarım ile huzurluyum. Her türlü çabasızlığın ve sadeliğin hayatımda olmasını istediğim bir dönemdeyim. Şatafatlı mekanlar, şatafatlı kıyafetlere fazlasıyla mesafeliyim. Çocuklarla geçirilen vakitler daha keyifli geliyor. Onlarla öğrenmek, onlara büyümeyi öğretmek çok geliştirici. Ve çocuklar demişken....

Hafta ortasında benim için çok değerli bir insanın kalp krizi sonucu artık buralarda olmadığını öğrendim. Elimde telefon, vefat haberine bakarken film şeridi gibi, bir ay önce çocuklar hakkında konuşmamız gözümün önünden geçiyordu. Derin'le olan videomuzu görmüş ve şunları yazmıştı " Güzel örnek olmuşsun tam bir ikon-Rehberi olan daha cesur yürür-Mutlu olsunlar da..."  Çocukları ne kadar sevdiğini biliyordum. Bayılmıştın muhtemelen komik hallerimize. Uzun zamandır konuşmamış olsak da yazmadan geçememiştin. Bileyim istemiştin, hatırlayayım istemiştin. Bildim ve hatırladım!

Ben iyi bir rehber miyim bilmiyorum ama senin olmaman canımı acıtacak biliyorum. Senin kardeşine olan düşkünlüğünü hatırlayarak ona iyi bir rehber olduğunu biliyorum. Hayvan dostlarına iyi bir rehber olduğunu biliyorum. Bana söylediğin o sözler bana rehber olacak biliyorum. Ben yine yollardayım, senide çok sevdiğin memleketinde toprağa sakladılar bugün. Gittiğin günden beri hiç aklımdan çıkmıyorsun. Keşke yakın zamanda yüz yüze de görüşseydik diye düşünmeden edemiyorum. Senin gitmiş olmanda bende çok büyük farkındalıklar yarattı. Giderken bile bana bir şeyler öğrettin, rehberim oldun. Haberini alanlar seni bana soruyor. Ne diyeceğimi biliyorum. İyi bir rehberdi!

Huzurla ve dinginlikle uyu O. Yerin hep ayrıydı, her zamanda öyle olacak. Her zaman hatırlanacaksın, her zaman...


Dada

Yorumlar

Popüler Yayınlar