8 MART
Kadın! Benim için çok güçlü bir kelime. Bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Çiçekle, kalple değil de, kanla, mücadele ile kazanılmış bir gün. Bu yüzyıl her şeyin içini boşalttığı gibi bu önemli günüde, pembe sevimli bir anıya dönüştürmeye çalışıyor. Reddediyorum.
Kadın ve erkeğin eşit olduğu, hiçbir cinsiyetin diğerinden aşağı sayılmadığı bir dünyada, böyle cinse ayrılmış günleri de kutlamak(!) zorunda kalmayacağız. Aynı karında hayat bulduğumuz erkek cinsine eşit olduğumuzu anlatmak için çabalamayacağız. Sen kadınsın ben erkeğim işte bu kadar basit diyeceğiz. Ahhhh o günleri iple çekiyorum ve olacak biliyorum.
Sesimizin her zamankinden daha da güçlü çıktığını görüyorum. Ne kadar, yüz yıl geriye gitmeye çalışsalar da biz kadınların buna asla izin vermeyeceğini biliyorum. O kadar kolay değil, o kadar kolay değil. Bunca hak kazanmışken bir tanesinden bile vazgeçemeyeceğimizi, eşitlik için sonuna kadar gideceğimizi bilmiyorlar. Pembe ruj sürüyoruz diye dünyayı da pembe görmüyoruz beyler!
Kadınlar birçok şey için mücadele etmek zorunda. Eşit ücret,eşit saygı,eşit güven vb. Öyle şaşırıyorum ki bazen. Bunca eşitsizliğe rağmen yılmamak ve neşemizden hiçbir damla bile kaybetmemek muazzam değil mi?
Yaptığımız onca şeyi aslında sadece kendimiz için yapıyoruz. Onlar ise onlar için yaptığımızı zannediyorlar, yanılıyorlar. Gizli suni bir şehvetle izliyorlar. Ve suni bir böbürlenme hissediyorlar. Pehh ki ne pehh... Süs bebeği gibi davranıyorlar bazılarımıza, tiksiniyorum. Saçının rengi değişince beynide değişti zannediyorlar. Ama heeep zannediyorlar. Bizim zannettiklerinden ötesi olduğumuzu hala anlayamadılar. İlla icat yaptığımızı, çalıştığımızı başardığımızı gözlerine mi sokmamız lazım yahu :)
Aslında biz hep yaramaz bir kız çocuğu özgüvenindeyiz. Bazen öyle büyük canavarlarla karşılıyoruz ki, kız çocuğu yara almasın diye özgüvenini unutturuyoruz. Bir bakıyoruz büyüyünce tamamen silinmiş. Hepimize sistemli olarak ama bilinçli ama bilinçsiz "esas" kadın olduğumuzu unutturuyorlar. Yeri geliyor karşı cins, yeri geliyor hemcinsimiz tarafından yargılanırken buluyoruz kendimizi. İstemenin, daha fazlasını düşlemenin suç olduğunu hissettiriyorlar. Kendileri de zamanında neler istedi de ket vuruldu ki, kimseler bir şeyler düşlemesin istiyorlar. Düşünün, düşümüzden korkuyorlar.
Ama yeni doğanlar gümbür gümbür geliyor, haberiniz ola. Yok öyle canavarlardan korkmak onlarda. Dimdik, inatçı bir ruhla, tüm eşitsizliklere karşı kendileri oluyorlar. Öyle hoşuma gidiyorlar ki anlatamam size. Bu yüzden biliyorum eninde sonunda muhteşem eşit dünyaya kavuşacağız. El ele, omuz omuza korkmadan, endişe etmeden var olmanın tadına varacağız.
O gün gelene kadar durmadan, yılmadan çalışmaya ama neşemizi de asla kaybetmemeye devam!
Pelin Batu'nun Emekçi Kadınlar diye bir yayını var onu paylaşıyorum. Tarihimizi çok güzel anlatmış.Savaşçı kadınlardan, amazon kadınlara, tanrıçalardan, cadılara kadar her yanı ile kapsamlı bir şekilde bahsediyor.
Yaşasın Emekçi Kadınlar Günü!
Dünya emekçi kadınlar günün kutlu olsun!
YanıtlaSilHayat eşit koşullardayken ve birlikte güzel!
Ve sert ama enfes bir yazı olduğunun da altını çizmeliyim:)
Teşekkür ederim, beğenmene çok sevindim :)
SilAllah Allah Allah kim tutar biziiii :)
YanıtlaSilKimse tutamaz :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilGününüzü kutluyor ve sizleri destekliyorum.
Selam ve saygılarımla.
Çok teşekkür ederim. 🙏
SilKadını çeşitli yollarla sindirmeye çalışan bu zihniyete inat evet haklarımızı koruyacak ve daha da ilerleyeceğiz. Kadınlar ne bir köle, ne de süs bebeğidir. Kadınlar insandır. Keşke en en en en en ama en önce bunu anlasa herkes ama herkes. Yazınız da baştan sona çok güzeldi. Günümüz, günlerimiz, kutlu olsun.
YanıtlaSilKeşke anlasalar, anlayabilseler....
SilBütün umudum kadınlarda. Dünya emekçi kadınlar günümüz kutlu olsun.
YanıtlaSilKesinlikle 💕
SilHenüz tüm haklarımızı alamamışken, kadını çöp gibi gören ülkelerden gelen adamların tacizlerine de katlanmak zorunda kalıyoruz şimdi 🙄
YanıtlaSilUmuyorum ki bitecek...Umuyorum.
SilBir insanı doğuştan gelen, seçme hakkımız olmayan, değiştiremeyeceğimiz cinsiyet, ırk, saç, boy gibi şeyler yüzünden ayrımcılığa maruz bırakmanın saçmalığını göremeyen insanları hiç anlayamıyorum. Ne ten rengimiz, ne ırkımız, ne cinsiyetimiz... Hiçbiri değerimizi belirlemiyor. İnsan olmak tek kriter. Hâlâ kadın-erkek, siyah-beyaz, suni-alevi gibi ayrılar olması ve bunlara itibar edilmesini hiç anlayamıyorum. Kadın olarak hakkımızı aramak zorunda kalmamız, kendimizi sürekli yeniden ve yeniden anlatmak zorunda kalışımız... Ne kadar anlamsız ve yorucu. Umarım bu durumun değiştiği zamanı görebiliriz.
YanıtlaSilBende geçmesini bekliyorum. Geçecek sonuna kadar da inanıyorum.. Çünkü biz kadınlar inanılmaz güçlüyüz.
Sil