Şehir ve Kadın(2)

Şehirdeki kadınların git gide birbirlerine benzedikleri çok açık bir şekilde gözüküyor.

Tüketim kültürü sayesinde, aynı ayakkabılar aynı çantalar, farklı farklı zevkten de olsa tüm kadınların üstünde. 

Özgünlük diye bir kavram maalesef ki anlamını yitiriyor. Aynı olmak zorundaymışız gibi gizli bir toplum ve kapitalizm baskısı mevcut. 

Estetiğe karşı değilim. Ama etrafıma baktığımda göz kapaklarını aldıran, göz altı torbaları yok eden, düzenli botoks ve dolgu yaptıran bir sürü kadın görüyorum. Bir de tüm bu işlemleri mütemadiyen yaptıran kadınlar bunları asla yaptırmadıklarını iddia ediyor. Bu da bir tür baskı. Söylemek veya saklamak zorunda bırakılmamak gerekiyor. Kim kendini nasıl  iyi ve güzel  hissediyorsa onu yapmalı.
Yaptırana yaptırma demek ne kadar uygun olmazsa,  yaptırmayana da yaptır diye baskı yapmak o kadar uygunsuz.

Burada aslında dikkat çekmek istediğim şey şu; kadınların kaşları bir fabrikadan çıkmış gibi işlemli, alınları hiç yaş almamış gibi gergin ve gözleri mümkün olmayacak, yani yüzüne asla gitmeyecek şekilde çekik. Herkes birbirine benziyor. Hepsi sanki birbirinden görüyor bana da bundan diye tutturuyor gibi. Yapılan işlemlerin bile hepsi kopya duruyor. Halbuki herkesin kendine has bir havası olmalı. Yapılan işlemler o kadar abartılıyor ki, kadını güzelden öte çirkin yapıyor. Basit az ve dozunda dokunuşlarla güzel yaş almak mümkün. Bunu yapabilen kadınlara da şapka çıkarıyorum. (Bu yazdıklarımdan karşı olduğum veya yadırgadığım zannedilmesin. Mevzu bahis,hepimizin aynı şekle bürünmemesi.)

Örneğin;asla eyeliner yakışmayan insanlar başkasından görüp, olmayan göz kapaklarını daha da küçültüyorlar yada yamuk yumuk çekip komik gözüküyorlar. Kırmızı ruj moda diye yakışan yakışmayan her kadın dudaklarını kırmızıya boyuyor. Aynı olma ve kopyalama çabası bana çok saçma geliyor. Birileri tüm kadınlar böyle olmalı diye pompalıyor sanki. 

Sosyal medya bu sürüyü yöneten çoban misali. Neyi parlatırsa onu uygulatıyor. İnstagram filtreleri insanı olmadığı kadar mükemmelleştiriyor. Kullanılan uygulamalar ile kadınlar kendilerini adeta barbi bebeğe benzetiyor. 

Kimse mükemmel ve kusursuz olmak zorunda değil. Olmamalı da ve olamazda. 

Bence her kadın özgün olmalı. Kendine yakışanı giymeli, sürmeli ve kullanmalı. 

Moda dediğimiz kavram zaten şehirli kadının üstünde apayrı bir baskı yaratıyor. Bir sene kot etek modaysa tüm kadınlar onu giyiyor. Veya beyaz mont modaysa kışın tüm kadınlar beyaza bürünüyor.

Mağazalardan düzgün bir şeyler almak git gide zorlaşıyor. Crop denilen göbeği açıkta bırakan bluzlardan ve t-shirtlerden başka bir şey bulunmuyor. Hepsi kısacık kısacık. Uzaktan görüp ah ne kadar güzelmiş diye beğeniyorsun,eline bir alıyorsun fiyasko. Hevesi de kursağında kalıyor insanın. 

Her kadın 50 kilo olmalı saçmalığına değinmek bile istemiyorum. Son yıllarda body positive kavramı ile dev markalar bile yıkmaya başladı bu algıyı. Bravo, devam.

Her türlü kapitalizmin bel kemiği olan moda kavramı, gerek cerrahi de gerek hazır giyimde en çok şehirli kadını çevreliyor. Bizlerde o baskıya baş kaldırmak yerine birbirimize, bize benzemediği için baskı yapıyoruz. 

Erkeklere sorsak her şeyin doğalının güzel olduğunu söylüyorlar. Ama eminim ki, bu baskı böyle devam ederse onlarda bu kervana katılacaktır. 

Kimse birbirine benzemek zorunda değil. Bu baskıya çanak tutmak yerine, kadın kadına destek olmalıyız. 

Modanın, estetiğin,makyajın, hayatın...hepsinin kendine yakışanı ve sana özel olanı güzel. 

Sen sen olduğun için güzel ve özelsin. Unutma! Kimseye benzemek zorunda değilsin. 

Yorumlar

  1. Estetik ve makyaja diyecek bir şeyim yok, insanlar nasıl rahat hissediyorsa öyle yapmalı ama dediğinize kesinlikle katılıyorum. Keşke daha özgün olunsa. Kendine yakışanı giyse, uygulasa...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle, onlar örnekti sadece aslında. Sorun hepimizin benzetilmeye çalışılması. Farklı olmak ayıp oldu artık :(

      Sil
  2. Amerikayı ayrı tutarak konuşuyorum, doğu kültürlerinde daha fazla bu güzellik kalıpyargıları.. O yargılara uyum baskısı vs. Dolayısıyla hep aynı tip kadınlar.. Neden acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendimizi gerçekleştiremiyoruz, hep bir başkası olmak zorunda bırakılıyoruz. Birileride pompalıyor...

      Sil
  3. ha ha evet yaa aynı şeyleri giyiyor yiyiyor içiyoruz :)

    YanıtlaSil
  4. Tespitler şahane lakin çözümü de zor değil.

    Bu durumları gözlerimizi off konumuna getirerek görmüyor, önümüzdeki günlerin ve yılların sorunu çözeceğini umut ederek ve pozitif ayrımcılık yaparak; doğal, kararlı, ölçülü, kendine yakışanın farkında ve aklı başında, özgüveni yüksek güzel kadınlara bakıyoruz, veeee... Ohh be dünya varmış diyoruz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Owwww bir erkek bakışı ve yorumu çok yakıştı ve iyi oldu :)

      Sil
  5. İnanır mısınız? Bir ceket almıştım ve herkeste var diye giymemiştim. 4 yıl oldu. Hâlâ dolabımda duruyor. Sadece evde giyiyorum.😅
    Ayrıca mağazalarda kıyafet bulmakta zorlanmak sanırım en büyük sorunum. Moda algısı öyle çığırından çıktı ki tesettür kıyafetleri bile giyinmeye uygun olmuyor bazen. Başka kıyafet bakmak için diğer mağazaya gidip farklı bir şey bulamama ironisinden bahsetmiyorum bile.
    Çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Emeğinize sağlık. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle aynı fikirdeyim :) Çok teşekkür ederim.

      Sil
  6. Nokta atışı tespitlerde bulunmuşsunuz. Açıkçası söylediklerinizin hepsine katılıyorum. Kusursuzluğu şahsen hiçbir zaman sevmedim sevemiyorum. Çünkü içinde ruh yok. Kaldı ki bugün ''kusur''suz kabul edilen, yarın edilmeyebilir; veya tam tersi olabilir. Birilerinin lafıyla veya trendlere göre kopyala yapıştır hareket etmek yerine işe kendi ruhumuzu katmak, kendimiz olmak çok daha etkileyici bir görünüme ve hatta hisse ulaşmamızı sağlıyor bana kalırsa. Bir de cropları ben de hiçbir zaman sevemedim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle kusursuzluk algısı insanları çok zorluyor,ne hallere sokuyor... Ve evet o croplar :(

      Sil
  7. Eskiden aynı şeyi giyenlere''Kızılay dağıtmış galiba'' derlerdi. Şimdi herkes aynı şeyi giyiyor. Gençlerin estetik yaptırmasını hele hiç doğru bulmuyorum, zaten hayatlarındaki en güzel dönemi yaşıyorlar onun doğallığını bozmalarını anlayamıyorum. Bu dönem böyle herkes aynı olmaya ,gençler yaşlanmaya, yaşlılar gençleşmeye çalışıyor:/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha aynen öyle denilirdi bak doğru. Ama şimdi bile isteye kendimiz yapıyoruz :)

      Sil
  8. Çok aşırı güzel bir yazı olmuş. Hele ki plaza copy paste gibi kızlar birbirinin o kadar aynısı kii..... Yoruluyorum sadece bakarken.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh kesinlikle. Özgün bir tarz görmeye hasret kaldık :)

      Sil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar