Toksik İnsanlar

Haydi bugün toksik insanlardan bahsedelim. Öncelikle toksik ne demek onu bir paylaşayım sizinle.

“Zehir, hücrelere ve yaşayan dokulara kimyasal, biyokimyasal ya da radyoaktif nitelikte zararlar veren her türlü maddeye verilen isimdir. Zehrin en tipik özelliği bu zararlı etkisini en küçük dozlarda bile göstermesidir.”

“Davranışları ya da sözleri karşı tarafın motivasyonunu düşüren, kötü enerji veren kişiler toksik insan şeklinde tanımlanır. “

Hepimiz gerek iş hayatında, gerekse sosyal çevremizde bu tarz insanlarla mücadele ediyoruz. Ben bu tarz insanları “kendi   yaşantısındaki  problemlerini çözümleyememiş, artık içinde de tutamayan ve bunun sonucunda dışarıya karşı rahatsız edici davranışlar sergileyen kişiler ” olarak tanımlıyorum. Hayatlarının yoluda gitmemesinin sorumluluğunu başka insanlara yükleyen insanlar olarak da tanımlayabiliriz. Aslında bir sürü tanımda bulunabiliriz. Tanım yapmaktan daha önemli olan ise bizim bu insanlar ile ne ölçüde temas ettiğimizdir.Ben psikolog,terapist vs değilim. Ama işimin bir parçasıda insanları yönetmek. Yıllardır da bu işi yaptığım için artık bu tarz insanlar ile iki dakika sohbet ettikten sonra anlayabiliyorum. Herkes kendi yaşadığını bilir. Ben veya başka birisi herhangi birinin geçmişinde neler ile mücadele ettiğini bilemeyiz. Ama bize sergilediği davranışlar karşısında onun geçmişindeki travmaları sorgulamak uzmanların işi. Ben daha çok kendim bu durumdan nasıl etklileniyorum,onunla ilgileniyorum. 

Kimse bizi hergün çiçeklere karşılamıyor. Hiç birimizin hayatı kusursuz ve mükemmel ilerlemiyor. Her birimiz ne zorluklarla mücadele ediyoruz. Ama bunları yaşıyoruz diye de etrafımıza kan kusturamayız. Böyle bir hakkımız yok. 

İşte bu toksik kişiler nedendir bilinmez kendilerinde bunu hak görüyorlar. Mutsuzlukları dört bir yana yayılsın, o mutlu değilse kimse olmasın istiyorlar. Güzel yaptığınız bir şeyi berbat etmek için her türlü dalavereyi çeviriyorlar.Ufak şeyleri büyütüp devasa sorunlar ile karşınıza çıkıyorlar. Olmayan şeyleri varmış gibi anlatıp, sonra kendileride bu yalana inanıyorlar.Ve bu tarz insanlar bakkaldan terziye, kuaförden otobüs şoförüne varana kadar herkesi etkiliyorlar.

Düşünsenize işinizde gücünüzde sakin sakin çalışıyorsunuz. İçeri geldi girdi böyle biri. Size bir şeyler mırıldandı.İstediği verimi alamayınca toksikliğini arttırarak size saldırmaya başladı. Güzel başladığınız bir gün nasılda toksik bir insan yüzünden zehir oldu değil mi?

Ya da en yakınınız böyle bir insan ve onunla yaşamak zorundasınız.Her an aynı zehire maruz kalıyorsunuz.

Benim görüşüm, kişinin böyle bir yapıda olduğunu anladığınız anda ondan uzaklaşmak olacaktır. Çünkü zehri içine içine akan biri bu zehri size bulaştırmadan duramaz. Kendisine faydası olmayan bir insanın zaten size hiç faydası olmayacaktır. En makulu uzak durmaktır. Gün içinde anlık yaptığımız eylemlerde karşımıza çıkanlara karşı alacağımız pek bir aksiyon yok. Ama yakın ilişkide bulunma ihtimali olan kişileri o yakın ilişi statüsünden uzak ilişki statüsüne taşımak şart.

Hayat gerçekten başkalarının kendi içinde çözemediklerinin sıkıntısı yaşayacak kadar uzun değil. Yeri geliyor insan kendine tahammül edemiyor, bir de böyle  kişileri biriktirmeye gerek yok.

Bu durumun bir de şöyle bir handikabı var. Eğer bu kişiyle çok fazla zaman geçirmişseniz, ondan  uzaklaşması daha zor oluyor.Üstüne bir de etrafınıza böyle insanlar birikmeye başlıyor.Toksik çekici oluyorsunuz.

Uzak durun, anladığınız an uzak durun. Belki yalnızlaşmak onun içinde iyi olur. Ama sizin için en doğrusu olacağına eminim.

Bir iyilik,başka bir iyiliği getiriyor biliyor musunuz?

Geçen gün bir yere gidecektim biraz geç kaldım. Tam iftar vakti, ne taksi var ne başka bir şey. O anda oradan asla geçmeyecek olan bir araç geçti. Hemen bindim ve şoför o kadar nazikti ki beni en yakın yerde indirdi. İçim nasıl mutlu ama harika denk geldi ne şanslıyım diye dye ilerledim.Pastaneye girdim gideceğim yer için bir şeyler alacaktım ve hala sırıtıyorum şansıma şükür ediyorum. Alacaklarımı seçtim, hazırlanıyorken aa bir baktım pastanenin sahibi başka şeylerde koyuyor içine “Ben bunları seçmemiştim ama” dedim hemen. “Bunlarda benden size hediye hanımefendi”dedi ve bir sürü ekstra şey doldurdu. Elim kolu dolu çıktım pastaneden. Tabi benim sırıtmam iyice yayıldı. Nasıl şükrediyorum ama.En net düşündüğüm şey şu oldu “iyilik ve gülen yüz nasıl bulaşıcı”.

Bir video geziyor internette. Bir kişi yoldan geçen hiç tanımadağı insanlara “saçınız ne kadar güzel olmuş bugün, ne güzel gülüyorsunuz, üstünüzdeki çok şık...” gibi yorumlar yapıyor. Düşünsenize bu sözleri duyan kişilerin günleri nasıl geçer. Anında gülümsemeye başlıyorlar zaten. Ufacık bir söz, minik bir dokunuş bile tüm günümüzü harika yapabiliyor. 

Mutlulukta, mutsuzlukta bulaşıcı. Toksik bir insanla karşılaştığınızda tüm gün rahatsız hissetme ihtimaliniz yüksek, ama neşeli bir insanlada karşılaşırsanız tüm gün keyifli geçeçek. 

İşte bu yüzden yakın çevremizden biz uzak tutalım da, uzak çevreyi de şansa bırakalım.

Güzel yürekli insanlarla karşılaşmanız dileği ile.

Dada