Kir Derken (Kadın Olmak)

Pinterest

Merhabalar,

 

Bu yazıyı kendi deneyimlerden ve çevremde temas ettiğim kadınlardan öğrendiklerime dayanarak yazacağım. Bir bilir kişi değilim sadece kadın olmak ne demek onu sonuna kadar biliyor ve deneyimliyorum.

 

Bildiğimiz üzere biz kadınlar her ay belirli dönemlerde regl oluyoruz. Bu bizim kadın olarak üreme organlarımızın sağlıklı ve çalışır durumda olduğunun bir kanıtı da aynı zamanda.Bu kanamalar  kişiden kişiye göre değişse de, genelde 21 günde bir oluyor. Bazen 3 bazen ise 10 gün sürebiliyor. Bu durumlar her kadında farklılık gösteriyor.

 

Bu günlerinde kadınlar genelde hassas oluyor. Karın ve bel ağrısı ,eğer migren sahibiyse ekstradan bir de baş ağrısı ekleniyor.Sıcak su torbaları, ağrı kesiciler, ısı bantları vs vs gibi destekçilerle ağrılarını hafifletmeye çalışıyorlar. Tabi bu durumda her kadında oluyor gibi bir şey söylemiyorum. Hiç ağrı çekmeden geçiren şanslı kadınlarda var. Ama kadınların yarısından fazlası bu tip ağrı ve sancılarla adet döngülerinin ilk gününde karşılaşıyorlar.


Pinterest


Tabi bir de bu durumun, regl öncesi belirtileri var. Aşırı hassas göğüsler, bel ağrısı, tatlı ve çikolata isteği gibi…Duygusal olarak da yaşanılan belirgin değişiklikler var; her an ağlamaya hazır olmak, kaygılı halin artması,sinirli ve gergin olmak… Yani  aslında saymakla bile bitmeyecek karmaşık duygular, değişiklikler kombinasyonu.

 

Bazı ülkeler kadınlara regli günlerinde ücretli izin kullanma hakkı veriyor. Ayakta alkışlanacak bir hareket açıkçası. Bu ülkeler ise.; Filipinler,Tayvan,Çin.,Güney Kore,Endonezya,İtalya.

 

Bizim ülkemizde olur mu? Komik olmayayım sorması bile çok ayıp.Tabi ki olmaz, olamaz.

 

Tabular var yıkamadığımız. İki sene önce Rize’ye gitmiştim.Seyahatim sırasında regli oldum. Kaldığımız otelin etrafında market yoktu, küçük bir bakkal vardı. Ped almak için mecburen oraya gittim.Reyondan aldım, kasaya götürdüm. Zaten amca hiç yüzüme bakmıyor. Neyse baktım alttan bir gazete kağıdı çıkarttı sarıyor pedi.İçimden sabır çekiyorum ama bir şeyde söylemek istemiyorum. Kaç yaşında adam bu saatten sonra ve bir de karnım ağrıyor bununla mı uğraşacağım diyorum. Neyse sardı iyice gazete kağıdına sonra da siyah bir poşete koydu verdi bana, hiç yüzüme bile bakmadan. Sinir ve karmaşık duygular ile çıktım bakkaldan. Yaşadığımız şehirlerde, zincir marketlerden satın aldığımız için böyle gazete kağıdı-siyah poşet muamelesi görmüyoruz tabi, alışık değiliz.İlk regli olduğum zamana gitti aklım sonra. Annecim yoktu yanımda, ananem de kalıyordum. O zamanda ilk pedimi kendim satın almak zorunda kalmıştım. Aynı gazete kağıdı-siyah poşet durumunu o bakkalda yapmıştı.Çocuk aklımla yargılamadım tabi.

 

2020’li yıllardayız ve gazete kağıdı durumu bizim ülkemizde hala devam ediyor. Regli sanki günah, yasak, saklanması gereken gizli bir sırmış gibi davranılıyor.Halbuki ne kadar doğal, ne kadar insansal bir durum. Sağlıklı olduğumuzun bir göstergesi.Yani çiş yapmak kadar doğal bir durum. Bu kadar tabulaşması akıl almaz derece mantıksız.

 

Tabi olayın böyle gelişmesi çok çok eski zamanlara dayanıyor.Seks ve Ceza diye bir kitap okuyorum. Arzuyu Yargılamanın Dört Bin Yıllık Tarihi bir diğer ismi de. Yazarı ise Eric Berkowitz. Kitapta kadınların, tarihin başlarından beri bu konuyla ilgili nasıl yargılandığını anlatan bir bölümde var.


Bahsettiğim kitap

Örneğin “Babil’ de bir kadının özel günlerinde dokunduğu her şeyin ister eşya ister insan olsun, kirlendiğine inanılıyordu. Ve Asurlular’ da “adet” sözcüğü “yaklaşılamaz” sözcüğü ile eş anlamlıydı.” (Seks ve Ceza syf 31 )

 

İbraniler’ de ise “Eğer bir adam adet dönemindeki bir kadınla “yatar” ve sonra başka bir yatakta uyursa, bu yatak kirlenir” şeklinde yasaları vardı. (Seks ve Ceza syf 31 )

 

Eski toplumlarda regli dönemindeki kadınlar kirli olarak görülüyor ve ona yaklaşanlar ise kirlenmiş olarak atfediliyormuş. Kitaptan çok ilgimi çeken bir bölüm daha paylaşmak istiyorum.

 

“Adet kanı asırlar boyunca, seks iksiri tariflerinin başlıca malzemelerinden biriydi. Ortaçağda Avrupa’nın çeşitli kültürlerinde anneler kızlarının ilk adet kanlarını toplayıp muhafaza ederek daha sonra damatlarında arzu uyandırmak için afrodizyaklara kattılar.15.yy da Venedik’te alt sınıftan bir kız adet kanını horoz kalbi,şarap ve unla karıştırarak,genç bir aristokratı aştan “deliye “ döndürmek için kullanmıştır. Mahkeme genç kızı ölüme mahkum ederken, genç adam kurban olarak görülmüştür. The British Medical Journal adlı bir dergi,1878 yılına gelindiğinde bile, domuz budunun adet gören kadının dokunmasıyla bozulup bozulmayacağına dair kapsamlı yazılara yer vermiştir.” (Seks ve Ceza syf 31 )

 

İroniye bakar mısınız kadının kendine dokunmak yasak ve kirli ama adet kanı garip bir biçimde kutsanmış. Kitabı daha bitiremedim. Bittiğinde onunla ilgili de kapsamlı bir yazı yazmayı düşünüyorum.

 

Bizim ülkemizde de hala bu tarz tabular var aslında. Mesela bazı kadınlar adet dönemi bittikten sonra “temizlendim” diye söyler. İçimden kirli miydin ki diye sormak geliyor. Küçükken regli olduğu zaman  kadınların banyo yapmadıklarını zannederdim.Bunun gibi daha bir sürü şey varda buraya yazmayacağım.

 

Anlatmak istediğim; bu durumun çok doğal olduğu ve saçma sapan tabulardan artık vazgeçmemiz gerektiğidir. Ve evet kadınların geneli regli öncesi ve regli döneminde daha hassas olur, hem psikolojik hem de fiziksel olarak.Keşke bizde de regli izini gibi bir mükemmellik olsa.Ama önce bizim şu gazete kağıdı muamelesinden kurtulmamız lazım.

 

Umarım kadınlar olarak o günleri de göreceğimiz günler yakındır.Kadınlar regli olur ve bu çok normaldir. Bunu saçma sapan tabularınıza alet etmeyin lütfen.Biz sağlıklıyız, biz yasaklı değiliz, biz kirli hiç değiliz.

 

Sevgiler…

 

 

Yorumlar

  1. Bir erkek olarak yorum yazmama da tabu yada ayıp olarak bakılır mı acaba :-)) Şehirleri eleştirmeyi sevmiyorum ama bende Rize de 3 gün kalmıştım, alkolü de gazete kağıdına sarıp, siyah poşete koyarlardı :-) Konu bu değil tabi 🙏 Erkeklerin sünneti kutlanırken, kadınların ilk regl zamanı tek başına bırakılıp dışlandığı bir zihniyete sahibiz ne yazık ki.. Bu dediğiniz gibi sağlıklı bir kadın olmanın göstergesi ve gayet doğal bir durum 🙏 Duygularınızı çok güzel yazıya dökmüşsünüz 🙏 Keyifli bir pazar olsun 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız, çok teşekkür ederim :)

      Sil
  2. İnsanların bu yaklaşımı beni de sinir ediyor. Ayıplanacak şeyi ayıplamazlar ama bu durum batıyor. Ağrılar, sıkıntılar yetmiyor gibi oluşan kistlerle uğraşıyoruz bir de. Tatil durumunu ilk kez duydum, iyiymiş.

    YanıtlaSil
  3. Bu gazeteye sarma olayını ilk defa duydum. Şaşırdım doğrusu. Dediğiniz gibi bu gayet doğal bir şey. Çok güzel ifade etmişsiniz düşüncelerinizi katılıyorum size 👏🏻😊✋🏻

    YanıtlaSil
  4. yaa venedik örneği alla alla ne ilginç bişiymiş :)

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel bir yazı alkışladım... Aslında her dediğin doğru dada, önce toplumda eskiden beri süregelen düşünceyi değiştirmek gerekir... Bu günlerde hastanelik olan kadınlar oluyor... ve kaldı ki çalışan kadına izin verilmesi bence de bir hayal maalesef. İnsanların bu durumu hastalık ya da ayıp bir şeymiş gibi düşünmemeleri gerekir aksine sağlıklı olunduğunu gösterir... Tamamen bilgi eksikliği ve toplum baskısına dayanıyor sanırım... Daha güzel günlere diyelim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baskının her türü kadına. Mahalle baskısı, toplum baskısı vb hepsi kadına yönelik... Ne acı değil mi?

      Sil
  6. İşyerlerinde bu izin konusu herkes için gereksiz olabilir ama ihtiyaç duyana da verilebilecek şekilde düzenlenmeli bence de. Kirlenme, hastalanma gibi kelimelerle ifade edilmesi artık o kadar çok duyulmuş ki ağzımıza yer etmiş. Yeni nesil değiştiriyor bu şekilde bahsedilmesini ne güzel. Siyah poşeti genelde alkol satışlarında bilirdik ama demek pedlere de aynı muamele yapılıyor, ama şaşırmadım doğrusu, beklenir bizim toplumdan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kirli kelimesinden nefret ettirdiler bizi.

      Sil
  7. Seneler geçse ve bir çok şeye alışsa da insanlarımız bu algılarını mıhlamışlar, değiştirmiyorlar. Kirlendim ya da temizlendim ifadesi kadar sinirime dokunan bir şey yok benim de... Neden kirleniyorum acaba doğurganlığımın en büyük işareti sebebiyle :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi ama ya. Nedir abi kirlenmek...

      Sil
  8. Doğurganlığın gereği olan biyolojik bir olaya saçma anlamlar yüklemek cehaletten başka bir şey değil. Çok yol alındı aslında ama hâlâ aşılması gereken yollar var. Umuyorum olumlu anlamda değişme yaşanacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umutla bekliyoruz, kadın olmanın suç olmadığı günleri...

      Sil
  9. Düzeleceğine dair umudum yok :( böyle geldik böyle de gideriz bence :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umudumuzu korumak zorundayız, pes edemeyiz.

      Sil
  10. Hayat bir döngü; doğdum, geliştim, ürettim, yok oldum. İyi ki kadınım, iyi ki regl oluyorum, iyi ki sağlıklıyım. Canım regl de üretim fazının işaretçisi. Kadın olduğunu kabullenmek, reglini de sevmeyi gerektirir bence, iğrenmeyi ve yok saymayı değil. İçinde yaşadığım Ortadoğu topraklarında kadın ne zaman kabul görmüş sevilmiş ve saygı duyulmuş ki onun regli normalleştirilsin.
    Ayda bir gün izin veren şirketleri seviyorum. İnsani yaklaşıyorlar. Bu uygulamayı gereksiz gören kadınlar olduğunu görmek hem şaşırtıyor hem şaşırdığımı artık normalleştirdiğim için üzerimde etkimiyor. Bu dönemlerde yaşadığım fiziksel acının tarifi yok. Ağlamaktan helak olmam bir yana, kendimi ne kadar sıcak ve rahat tutsam da, kaç ağrı kesici içsem de karnımın kesilip atılmasını istediğim günler yaşayabiliyorum. Ruh hali zaten tepetaklak oluyor. Hayattan herkesten her şeyden nefret ettiğim, hiçbir şeye tahammülümün kalmadığı günler geçirebiliyorum. Böyle dönemlerde e tabi robot olmadığımdan duygularıma da hükmetmek çok da mümkün olmuyor. Geçmişten bugüne şirketler, işverenler hayata kendi eril dünyalarından baktı ve öyle kurallar koydu. Artık duyguların kabul edildiği, hatta duygusal zekanın hayattaki yerinin fark edildiği bir dönemde bu cadı avı kafalarını bırakmak gerek.
    Yazın için çok teşekkür ederim, ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benimde özellikle bazı dönemlerde çok zor geçiyor. Ağrıdan duvarları yumrukladığım zamanlarım oldu. Aynı acıya erkeklerin katlanabileceğini düşünmüyorum. Atıp tutuyorlar sadece. Çok teşekkür ederim canım benim.

      Sil
  11. Bu bakis acisi beni de deli ediyor;insan-kadin dogasi nasil pislik olarak algilanir? Tatil keske biz de olsa,hayali bile guzel.Yasla regl semtomlari degisen kac kisiyiz?:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım hepimiziiiiinnn. Benimde çoğu şey değişti.

      Sil
  12. Kesinlikle öyle.. Dilerim bir gün son bulur...

    YanıtlaSil
  13. Off kadına bak. Sene 2000 ler. Bu bağnazlık kahrediyor beni. Umarım en kısa zamanda kurtuluruz bu örümcek ağlarından.
    Yorum için çok teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil
  14. Aynı kitabı okuyormuşuz şuan Seks ve Ceza'yı okuyan ya da okumuş nedense çok insan göremedim ben de. Okumaya mı çekiniyor insanlar anlamış değilim doğrusu ama kadının tarihin her noktasında herhangi bir coğrafyada gerçekten el üstünde tutulduğu görülmüş şey değil ne yazık ki. Kadın nefreti her vardı ve olmaya da devam edecek. Neden gerçekten anlamış değilim ama kadınların yapısını anlamadıkları için böyle olduklarını düşünüyorum ben. Vücudunda ciddi değişimler geçiren, farklı bir yapıda olan, çocuk doğurabilen ve o çocukla birlikte süt üretebilen bu vücudu anlayamıyorlar ve anlamadıkları şeylerin hepsi de onları daha aciz hissettirip biz kadınlara karşı daha saldırgan yapıyor gibi geliyor bana. Kitaptaki bazı bölümlerden kaynaklı ben tek oturuşta bitiremedim doğrusu sürekli bir sinir hali içerisine giriyorum okudukça. Bir de kaçıncı yüzyıllardan bahsediliyor ama günümüzde bile durum çok farklı değil ne yazık ki.

    Yazınız cidden çok hoşuma gitti, ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Bende tam bitiremedim, ara ara okuyorum. Geriliyorum. Bazen anlam veremiyorum. İlerlemek yerine geriye gitmek çok canımı sıkıyor :(

      Sil
  15. Doğal döngümüz olan bir şeye kir demek hiç doğru gelmiyor bana. Ne tabir olursa olsun kirli olmuyoruz, sadece kanıyoruz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız beni geliştirir.

Popüler Yayınlar